17 Haziran 2010 Perşembe

KARNE


Bugün Karne günü.
Ailenizde veya çevrenizde okula giden biri mutlaka vardır.
Her zaman olduğu gibi birileri sevinecek, birileri de anne - babadan azarı yiyecek. Karne anıları askerlik anıları gibi bir şekilde hep hatırlanacak.
Küçük kızım ilkokul birinci sınıfta aldığı karneyi görünce ağlamaya başlamıştı.
Nedenini sorduğumda;" Bütün derslerim Pek iyi ama ben iyi almadığım halde neden pek iyi oldu?"
Kızım  pekiyi'yi  iyi olarak algılamıştı.
Hakikatten ; Zayıf, Orta , İyi den sonra  Şahane, Süper, Mükemmel gibi terimler daha yerinde olmaz mıydı?
..
Öğrencilik yıllarımda bazı arkadaşlarım karnede değişiklikler yaparak ailelerini kandırırlar, yazı rahat geçirirlerdi. Biraz ödlek bir öğrenci olmalıyım ki kopya çekmekten de karnede bir tahribat yapmaktan da imtina ederdim. Tahribat yapılmasını gerektirecek karnem pek olmadı fakat bir kez kopya çekmeye yeltenmiştim.
Liseye başladığım yıl, Fizik dersinde küçük kağıtlara yazdığım kopyaları kalem kutumun içine koymuştum. En ön sırada oturuyorum. Tam sınav başladı, hocanın kalemi yazmadı. Benim kalem kutuma uzandı. Kopya kağıtlarının arasından kullanmadığım bir kalemi çıkarıp aldı, hiçbir şey olmamış gibi kalem kutusunu kapattı. O kadar korkmuştum ki; Değil kopya çekmek, sınav boyunca kalem kutusuna doğru bakamadım bile.
..
İlkokul yıllarımda aynı zamanda mahalle komşumuz olan sevgi öğretmenimi çok severdim. diz üzerinde dar etekleri, fırfırlı kolsuz bluzları, sivri burun-çelik topuklu ayakkabıları ile sinema yıldızlarına benzerdi. Kendinden bir hayli yaşlı biriydi evlendiğini duyduğumda  neden Ayhan Işık veya Cüneyt Arkın ile evlenmedi diye çok şaşırmıştım. Aynı mahallede olmamızdan mı yoksa sorunsuz bir öğrenci olduğumdan  mı bilmiyorum. Beni kollar kayırır, karne aldıktan sonra elini öptüğümüzde yanaklarımdan öperdi.
..
Şimdi çocuklar karne almaktan ziyade karne günü serbest kıyafet özgürlüğünde  "Acaba ne giysek?" düşüncesindeler.
Bu düşünce ile büyükler ve çocuk arasında garip karne diyalogları gelişti.
Alın size onlardan birkaç örnek;

- Oğlum karnen nerede?
- baba karneyi artık mail adresine yolluyorlar.
- Ne zamandır bilgisayarı açmadığımdan şifreyi hatırlayamıyorum.
- Bende...
..
- Karnen nerede yavrum?
- Sipariş verdim. Okulun yakınlarında biri yapıyormuş. İki gün sonra verecekler.
..
- Oğlum karnen nerede?
- Eğitime destek kampanyası çerçevesinde okula gidemeyen çocuklara yolladık baba. Biraz da onlar dayak yesin.
..
- Karnen nerede kızım?
- Sorma baba spor toto gibi hepsi zayıf.
- nasıl olur senin notların hep yüksek olurdu?
- Bu sefer maçlar berabere bitmiş.

karnesi çok kötü gelen çocuğun anne ve babası kendi aralarında konuşuyorlar;
Anne - Sakın çocuğun moralini bozacak kötü bir şey söyleme.
Baba - Tamam.
Anne - Çocuğun gururunu kıracak bir şey yapma.
Baba - Karne için ne zaman özür dileyeyim..
..
Yaz tatiliniz güzel geçsin..

1 yorum:

Adsız dedi ki...

şu kurbağa resmini görünce aklıma discovery channel'da izlediğimiz belgesel geldi. hani zavallı kurbağaları sıra sıra şişe dizip mangalda pişirdikleri.. ne kötü bi görüntüydü o dimi selmiş