13 Mart 2012 Salı

ÇALIŞAN KADINLAR İÇİN PRATİK ÖNERİLER


İki yıl öncesine kadar belli aralıklarla çalışıyordum. Özellikle son dört yılım oldukça yoğun geçti diyebilirim. Birbirinden bağımsız iki iş. Uzun yıllar yaptığım tekstil işinin yanında  Sağlık Ve Yaşam Dergisinde Kültür Sanat sayfalarını hazırladım. Kültür ve Sanat sayfası hazırlama işine halen evden devam ediyorum ama artık evde olduğum için çalışmıyor gibiyim.
Çalıştığım dönemlerde evde olduğum dönemlerden daha planlı olduğumu düşünüyorum. Zamanı doğru değerlendirmek amaçlarımın başında geliyordu.
Çalışan kadının en büyük derdi zamanlarının kendilerine yetmemesidir. Ben kendi deneyimlerimden yola çıkarak bazı önerilerde bulunmak istiyorum.
Öncelikle saatinizi kalkmanız gerekenden beş dakika önceye kurun. Beş dakika az uyku size bir şey katmaz ama 5 dakika için otobüsü, toplantıyı, önemli bir randevuyu kaçırabilirsiniz.

Giyindiğiniz odada gözünüzün önünde  mutlaka saat bulundurun. Telefondaki saate bakmak hem zaman kaybı olur hem de saate bakmayı unutabilir giyinmenizi ağırdan alabilirsiniz.
Ertesi gün giymek istediğiniz giysiyi akşamdan hazırlayın diyeceğim ama artık öğle bir iklimdeyiz ki her an hava değişebiliyor. Onun yerine dolabınız düzgün olsun, aradığınızı hemen bulabiliyorsanız bu size zaman kazandırır.
Sabahları mutlaka kahvaltı yapmaya çalışın. Sabah kahvaltı yapmayı sevmiyorsanız en azından corn flakes türü şeylerle açlığınızı yatıştırın. Açlık olmazsa sinir de stres de olmaz unutmayın.
Asansörde, merdivende, yolda karşılaştığınız kişilere "günaydın" demekten çekinmeyin. İnsanı en rahatlatan şey beşeri ilişkilerin sıklığıdır.
İşten döndüğünüzde önce kendinizi şımartın ki aile ferlerinizle daha güzel ilgilenebilesiniz. "Mutlu insan mutlu eder" sözünü unutmayın. 

Rahmetli eşim işteki sorunlarını eve geldiğinde kapının önünde bırakır öğle içeriye girerdi. 500 çalışanı vardı ve oldukça stresli bir iş yapıyordu. Kapının önünde bırakıp anlatmadığı sıkıntıları 53 yaşında kalp krizinden aramızdan ayrılmasına neden oldu. İş ile ilgili sorunlarınızı aile fertlerinize anlatın. Bir çözüm bulamasalar da siz rahatlamış olacaksınız.
Çalışan kadının makus kaderi hafta sonunu temizlik yapmakla geçirmektir. Ev hanımları eşlerine "hadi hafta sonu dışarıya çıkalım" diyebiliyorken çalışan kadın çamaşır, temizlik, yarım kalmış işlerle uğraşır. Bunları bir defada bitirmeye çalışmayın, bırakın bazı şeyler de yarım kalsın. Bir gününüzü kendinize ve ailenize ayırın. 

Çalıştığım için çocuklarımla yeterince ilgilenemiyorum diye üzülmeyin evde oturup kadın programları seyredeceğim diye çocuğuna yemek yedirmeyi unutan, gezmeye çıkıp okulda çocuğunu unutan, çocuğunu televizyonun karşısına oturtup akşama kadar ilgilenmeyen  anneler biliyorum.
Çalışan kadının en büyük sorunu yemek yapmaktır. Ben çalışırken şöyle bir çözüm bulmuştum. Pazar günleri alışverişe çıkar yemek için bir haftalık malzeme alırdım. Sebze yemeklerini hemen o gün yapar cam tencerelerde buzdolabına koyardım. Kıymayla köfte yapar saklama kaplarında iki veya üç pişirimlik ayırır, derin dondurucuya atardım. Derin dondurucuda tavuk mutlaka olur, acil durumlar için kullanılırdı. 
Nane, maydanoz, roka, kıvırcık gibi yeşillikler önceden yıkanır sebze kurutan süzgeçlerde kurutulur, saklama kaplarında en az 3-4 gün saklanabilir. Bu hazırlık hafta içi  size zaman kazandırır.
Buzdolabının üzerinde bir haftalık yemek listem yazılır, akşam eve gelince hemen bir çorba ve salata eşliğinde sabahtan dondurucudan çıkartıp dolabın altına çözülmeye bırakılan et, tavuk, köfte kızartılır, yanına fırında patates veya makarna ile yenirdi. Bu yemek hazırlama işi bir saat bile sürmezdi.
Yıkadığınız çamaşırı makineden çıkarır çıkartmaz düzgün bir şekilde katlayıp sabaha kadar bekletip sonra asarsanız çamaşırlar buruşuk olmayacağından ütü yapma süreniz yarıya inecektir.

Kuru fasulye, nohut gibi baklagilleri boş bir gününüzde kaynatıp suyunu süzüp derin dondurucuya koyarsanız, yapımı uzun süren bu yemekleri yapmak istediğinizde kısa sürede yapabilirsiniz.
Çalışan kadının en çok yararlandığı yer derin donduruculardır. Özellikle derin dondurucunuzda yedek bir ekmek bulundurmayı ihmal etmeyin. Bir gün bakarsınız sizin olmasa bile bir komşunuzun ekmeye ihtiyacı olabilir. Dolaptaki yedek ekmek kumbaraya koyduğunuz para gibidir, mutlaka yararlanılır.
 Boş zamanınızda bayat ekmekleri robottan geçirip bir kaç parça halinde buzdolabı poşetlerine koyarak derin dondurucuda saklayın, köfte için bayat ekmek içi aramanıza gerek kalmayacaktır.

Sadece çalışan kadınlar değil her kadın mutfakta çok zaman harcar. Benim en çok rahatsız olduğum şey ocağın üzerindeki demirlerin temizliğidir. Yemek ve yağ artıkları demirlere yerleşir ve sık sık yıkamak gerekir. Ben demirleri bulaşık makinesine atıp yıkıyorum. Pırıl pırıl oluyorlar.  
Çalışan kadının işi bitmez diye düşünmeyin iş anca ölünce biter. O yüzden hayatın koşuşturması içinde kendinize ve sevdiklerinize bolca zaman ayırın. 
Sizin için; "Biraz dağınıktı ama çok hayat dolu biriydi, hiç bir şeye takmazdı demelerini mi istersiniz yoksa kendini işe ve evin düzenine vermişti, kimseyi görecek gözü yoktu" demelerini mi?
Karar sizin.








5 yorum:

Dört Yapraklı Yonca dedi ki...

yazarkafe'de ilk sıraya yerleşmiş yazı, haketmiş doğrusu :)))

selma dedi ki...

teşekkür ederim..:)

Pratik Anne dedi ki...

Cok guzel bir yazi. Cogunu ben de uygulamaya calisiyorum :) Elleriniza saglik.

selma dedi ki...

teşekkür ederim.:))

ayse dedi ki...

gerçekten elinize sağlık kadın portalı