23 Şubat 2015 Pazartesi

TÜRK - ALMAN - İNGİLİZ


"Türk gibi başla, Alman gibi sürdür, İngiliz gibi bitir" diye bir söz vardır.
Blog yazmadıkça, yazmak isteyip elim gitmedikçe hep bu söz aklıma geliyor. Oysa ilk başladığım yıllarda ne de hevesliydim. Kimin okuduğu, kimin takip ettiği değildi düşüncem. "Yazayım yeter" diye düşünüyordum. Sonra kimlerin okuduğunu merak eder oldum, kimler okuyup ne düşünüyor?
Derken yazılarımı okumasını istemediğim insanlar olduğunu fark ettim. Bir heves yazacağım şeylerin isteği azaldı içimde. 
Elimin altındaki not defterimde Blog başlığı altında bir sürü yazılar yazmışım fakat buraya geçirmek nasip olmamış. 
Tam güzel bir şeyler niyetleniyorum; biraz komik eğlenceli şeyler. Hayvan desen onlara hakaret olacak biri gencecik bir kızı katlediyor, ardından anasının kuzusu bir delikanlı hayatının baharında öldürülüyor, ardından başka bir yerde bizi temsil edenler birbirlerini hırpalıyorlar.
Bağırış çağırış, nefret, kavga, dövüş, kin...
Ben bu Blogda neşeli şeyleri yazmaya niyetli oldum her zaman. 
Şimdi neşeli bir şey yazsam olmayacak, diğer yazıları da herkes yazıyor zaten, böyle bir misyonum da niyetim de yok. 
Ne yapayım bilemedim.
...