7 Haziran 2010 Pazartesi

ALMAZSAM OLMAZ


Alışveriş merakı biz kadınlarda allah vergisi olsa gerek.
Vitrinlere bakmak gibi bir terim bile geliştirmişiz. Hatta bazı kadınlar sırf terapi olsun diye vitrinlere bakarak zaman geçiriyorlar.
Alışveriş merakını hastalık derecesine getirenlere de rastlayabiliyoruz.
Arkadaşlarımdan bir tanesi alışveriş hastalığına öyle bir tutulmuş ki tedavisi çok zor.
Geçtiğimiz yıllardan  başından geçen bir macerasını anlatıyor.
Bahçe mobilyalarından sıkılmış, gitmiş İstanbul'un ünlü bahçe mobilyaları mağazasından çok yüksek bir fiyata Tik ağacından mobilyalar almıştı. Eşinin bu durumdan rahatsız olacağını bildiğinden, Metrodan ucuza bahçe mobilyaları aldığını söylemiş. Yaz sonunda yağmurlar başlayınca eşi mobilyaları içeriye alalım da çürümesin deyince arkadaşım; "Yok canım dışarıda durmasında bir mahsur yok tik ağacından yapılmış. Dünyanın parasını verdim." diyerek kendini deşifre etmiş.
Aynı arkadaşımın dolabında henüz etiketi bile çıkmamış onlarca elbiseye, eteğe pantolona rastladığım olmuştur.
Arkadaşımın iki eltisi onun için deli oluyorlar çünkü aldığı salon takımlarını, halıları, yatak odası takımlarını en fazla bir iki yıl kullanıp onlara hediye ediyor. Evine temizliğe gelen yardımcı kadının kıyafetlerine bakılınca temizliğe değil de iş toplantısına gidiyormuş zannedebilirsiniz. Kadının en büyük şansı arkadaşımla aynı bedene sahip olması.

..
Eskiden ayakkabı takıntılarının sadece sanatçılarda olduğunu sanırdım. Bir tanıdığımızın evine gidene kadar.
Yatak odasının hemen yanında kocaman soyunma odasında sadece ayakkabı rafları vardı. Rafların üzerinde 200 den fazla ayakkabı duruyordu. Ayakkabıların hemen hepsi yüksek topuklu ve rengarenkti. Yurt dışı seyahatlerinde onlarca ayakkabı aldığını ve kendini frenleyemediğini söylüyordu.
..
Bir tanıdığım yurt dışına sadece alışveriş amaçlı çıkar, gittiği ülkenin mağazalarından başka hiçbir yerini bilmediğini söylerdi.
..
Bülent Ersoy her üç ayda bir Milano'ya gidip mağaza kapattırıyormuş.
Seda Sayan bir bavulla gittiği yurt dışı seyahatlerinde 20 bavulla dönüyormuş.
Demet Akalın her yıl kıyafetlerine 300 bin euro harcıyormuş.
Pınar Altuğ'un evinde 500 çift ayakkabısı varmış.
Ebru gündeş bütün ayakkabılarını sakladığı için 1000 tane ayakkabısı olduğu söyleniyor.
...
İlk okula giden oğlu için ayakkabı çalan anneye bir yıl hapis cezası veriliyor.

Hiç yorum yok: