27 Nisan 2010 Salı

ARABADA YALNIZ VAR


16 yıldır yaşadığım semt TEM otoyoluna yakın olduğu için İstanbul içinde bir yere gideceksek bile trafiğe girmemek için bu yolu kullanırız.
Transit yol olduğu için belli saatlerde bolca kamyon olur.
21 yıllık şoför olarak iki kaza atlattım, ikisi de kamyon kazasıydı.
İlkinde beş yıldır araba kullanıyordum. İş çıkışı hafif bir yağmur yağıyordu ve virajda ani bir fren yaptım. Araba kayarak karşıdan gelen kamyona yandan çarptı. Allahtan kamyon şoförü direksiyon hakimiyetimi kaybettiğimi fark etmiş arabasını durdurmuştu. Bu yüzden çarpışma ölümcül olmadı. Araba hurdaya döndü ama ben ufak tefek sıyrıklarla atlattım.
Bu arada kazadan sonra beni arabadan çıkaranlara ısrarla ayakkabım ayakkabım diyormuşum.
Yardıma gelenler botlarımın ayağımda olduğunu fark edince sayıkladığımı düşünmüşler. Oysa ki, arabanın dikiz aynası kırılmış ve orada asılı duran arkadaşımın hediye ettiği süs ayakkabı yere düşmüş ben ondan bahsediyormuşum.
İkincisi; Bundan 5 yıl önce karlı bir günde TEM otoyolunda bir kamyon arabamı fark etmemiş ve beni yolun dışına atmıştı. Arabada ufak tefek çizik dışında bana ve kızıma bir şey olmadı.
Doğal olarak kamyonlardan çekinir oldum. Fakat kamyonların diğer arabalara göre bir ruhu olduğuna inanırım.
Üzerinde meyve sebze olan kamyonlar eşek ve atın biraz gelişmişi gibi gelir gözüme. 

Bir kaç yıl önce Antalya'ya giderken yol boyunca kamyon arkasındaki yazıları okumuştuk.
Bir tanesi özellikle çok küçük yazılmıştı ve yazıyı okumak için yanına yaklaşınca aynen şöyle yazıyordu;
"Eğer bu yazıyı okuyabiliyorsan çok yaklaşmışsın demektir."
Sonra küçük bir kamyonette,  "Büyüyünce TIR olacak" yazıyordu.
Kamyon arkası yazılarında sınır tanımayan hayal gücünü fark etmemek mümkün değil.
"Araman için illa hata mı yapmam gerekir"
"Hatalıysam  kolaysa suratıma söyle"
Bazı yazılar felsefik olma konusunda çok gelişmiş. Tıpkı aşağıdakiler gibi.
"Ferrarisini satan bilge kamyonundan vazgeçmedi" ( kamyon şoförüyüm ama kültürlüyüm.)
"Araba da yalnız var"
"Uzaktan severim ruhun bile duymaz"
"Rüzgar özür dilese de dal kırıldı bir kere." (En beğendiğim bu oldu)
Bazı yazılar o kadar sevimli ki gidip kamyonu kucaklayasın geliyor.
İşte onlar;
"Korna çalma uyuyorum."
"Beni izleme bem de kayboldum."
"Babam sağ olsun ama arabayı ben aldım."
"Radar mahkumu."
...
Adam son model BMW'si ile kırmızı ışıkta durmuş. Arkasındaki kamyon mesafeyi ayarlayamadığı için BMW'ye çarpmış.
Adam hışımla arabadan inerek kamyon şoförüne bağırmak istediyse de bakmış şoför yalvarıp yakarıyor,arabada da pek bir şey yok;
-Nerelisin sen? diye sormuş.
-Kars'lıyım abi demiş kamyon şoförü.
- Tamam tamam ben de karslıyım. Memleketlimsin. Şimdi tutanakla, polisle uğraşmayalım, diyerek yoluna devam etmiş.
Bir kilometre gitmiş gitmemiş yine bir kırmızı ışıkta durunca arkasından bir çarpma sesi ile irkilmiş.
Bu sefer arabanın arkası göçmüş durumda.
Tam arabadan inecek;
Arkadaki kamyon şoförü el sallamış.
- Abi benim ben...





1 yorum:

Adsız dedi ki...

yollarda sağlamdır tekerim
selmiciğim seni tek geçerim.
(sahra)