6 Mart 2011 Pazar

HANIMELİ ÇİÇEKLİ ŞAL


İki eski manken, biri şimdilerde şarkıcı. Diğeri ev dekorasyon programı sunuyor. 
Öğleden sonra kuşağında eski şarkıcının sunduğu bir programdalar.
Eski manken yeni şarkıcı şöyle diyor; "Birine verilecek en güzel ceza onu kendinden mahrum etmektir."
Anında televizyonu kapadım.
Çevre kirliliği, gürültü kirliliği, toplumsal kirlilik gibi söz kirliliği de aldı başını gidiyor.
Kendinden mahrum ederek birine verilecek ceza ancak çocuğuna, ailene olabilir, yoksa ceza vermeni gerektirecek bir şey yapmış olan kişi zaten senden mahrum olmayı da göze almıştır hatasını yaparken.

Son zamanlarda bakıyorum bütün paylaşım sitelerinde herkes Nietzche, Mevlana, Cemal safi, Oscar Wilde olmuş yazıyor. Aslında bu yazdıklarım kişilerin sözlerinin üzerine kendilerinden eklemeler çıkartmalar yaparak garip bir paylaşım zinciri oluşturmuşlar.
Evde üç kız olunca onların arkadaşları, yeğenler, kuzenler, takip ediyoruz ister istemez.
16-17 yaşındaki çocuklar o kısacık ömürlerine artık ne sığdırdıklarını sanıyorlarsa öyle büyük büyük laflar ediyorlar ki, bunlar büyüdüğünde hepsi birer filozof mu olacak yoksa, geçmişte söylediklerinden ve yaptıklarından utanacaklar mı?
Ben tahminimi ikinci şık için kullanıyorum.

Ama bakın bazıları gerçekten yaratıcı.

Büyük bir coşkuyla Cumaya gidip, çıkışta ayakkabılarının çalınmasını görmek gibiydi gözlerine bakmak.
En zeki hayvan yunus değil horozdur. Ben 20-30 tane tavuğu çekip çevirene erkek derim.
Biz bu vatanı güneşli günlerde bulmadık ki karanlık günlerde terk edelim.
İnsan sevdiği birini unutmaz ama, bazen birini sevdiğini unutur.
İnsanlar değerli olmayı unuttu. Önemli olmaya çalışıyorlar.
Kötü bir niyeti yoktu aslında. Sakarlık işte kalbimi kırdı gitti.
Ne bitiriyorum ne devam ediyorum. Seninle bazı şeyleri noktalı virgül misali yaşıyorum.
İki insan ayrılırken şefkatli konuşan taraf aşık olmayan taraftır.
Hem zengin hem yakışıklı, hem kültürlü erkeği hayal eden kadın. İndirimin ilk günü sevdiğin mağazada yanlız olmayı hayal etmen daha makul.

Allahım çok paranın beni değiştirip değiştirmeyeceğini merak ediyorum. Merakımı gidermem için bana bir şans ver.
Oysa ki aşk namaz gibidir. Sağa sola bakınca bozulur.
Benden nefret ettiğini duydum. Eğer seni düşünecek olsam bende senden nefret edecek vakit bulurdum.
Bu yazdıklarım son bir hafta içinde facebook'ta benim sayfama düşen yazıların yarısı bile değil.
Herkes büyük laf edeyim diye bir şeyler paylaşmış. 
30 yıl önce çalıştığım şirketten evli iki çocuklu bir arkadaşım da bu paylaşımlardan geri kalmamak için hanımeli çiçekli şal tarifini paylaşmış.
Yünden yapılmış şalları görünce Ortak arkadaşlarla o incelik gerektiren şeyleri nasıl yapıyor diye epey bir kafa yorduk. 
Şal tarifi veren arkadaşımızın erkek olduğunu söylemedim değil mi?


Hiç yorum yok: