24 Mart 2011 Perşembe

EKONOMİ - EKOMİNİ


Renkli televizyonun yeni çıktığı dönemlerde babaannem de artık beyaz camdaki adamların kendisini görmediğine kanaat getirmiş haberleri izlemeye başlamıştı. Rahmetli büyük babam işitme cihazının olduğu kulağını televizyona doğru çevirir söylenenleri babaanneme anlatırdı. Burada garip bir durum olduğunu anlıyorum. Kulağı duymayan büyük babam anlamayan babaannemdi. Bir gün haberlerin bir yerinde sinirle büyük babama dönerek;
- Nedir bu ekomini ekomini anlamadım gitti?
1.90 boyundaki yakışıklı büyük babam, 1.50 boyunda kara kuru babaanneme sevgi ile bakarak cevap verdi. 
- Ekomini değil, Ekonomi. Para demek.
- Öyleyse neden para demiyorlar buna da ekomini diyorlar? diyerek kestirip attı.
Seksen yaşlarındaki babaannem ekonomiyi bir türlü anlamamıştı ama bahçemizde yetiştirdiğimiz meyveleri hale yollar oradan aldığımız parayı çok güzel değerlendirirdi. Ekonomiyi telaffuz edemez ama büyük babama verdiği harçlıklar da dahil olma üzere evin ekonomisini çok güzel idare ederdi.
Ekonomiyi anlamayıp bu kadar iyi hayata geçiren bir kadının torunu olarak ekonomik davranmakta sınıf geçmelerimin yanında ikmale kalmalarım  da oldu.  Bunu borcu olan bir ülkenin borçsuz ferdi olmaz söylemi ile geçiştirebilirim ama öyle yapmayacağım. Babaannemden sonra ikinci nesil olarak biz ekonomi yapmayı beceremedik. En basit örnekle anlatacak olsam, markete gitmek için liste hazırlarız. Bu listenin dışına çıkıyorsak ekonomi hak getire. Listede olanların en uygun fiyatlısını alabiliyorsak, indirimleri takip edebiliyorsak, bu işi kotardık demektir. Ama market arabası ile kasaya yaklaştığımızda "Eyvah Müjgan aldığım ucuz deterjanı görecek!" diye panik oluyorsak bizim ekonomiden anladığımız "Başkaları ne der" mantığındadır.
Orta halli bir iş adamı yüksek halli bir araba ile arzı endam ediyorsa, önünde en az iki yıllık planı yokken beş yıllık borca giriliyorsa, benzin zamlarından şikayetçi olup toplu taşıma araçlarına itibar edilmiyorsa, gazetelerin ekonomi sayfaları en sıkıcı sayfalar olarak biliniyorsa, magazin programları ekonomi programlarından daha fazla itibar görüyorsa babaannem kadar bile ekonomiden anlamıyoruz demektir.
Öyleyse "Ne olacak bu memleketin hali?" diye şikayet etmeye hakkımız varmı?

Hiç yorum yok: