5 Nisan 2012 Perşembe

HEY TAKSİ !


Filmdeki kadın erkek arkadaşıyla kavga etmiş, hızla sokağa çıkarak bir taksiye binmişti. Takside giderken kavgaları gözünün önünde canlandı, sonra mutlu oldukları anlar, sonra yine kavgaları. Taksi şoförü sordu;
"Nereye gidiyoruz?" Kadın cevap vermedi, şoför ısrar etmedi.
Normal hayatta kadın taksiye bindiğinde nereye gittiğini söylemezse taksi şoförü anında kadını aşağıya indirir. Hemen söyleyeceksin ki şoför o semte veya mahalleye gidip gitmeyeceğine karar verecek.
"Şimdi orada çok trafik vardır, akşam trafiğine giremem" de diyebilir. "Ben orayı bilemiyorum." da diyebilir. Ama parasını alacak olsa da sırf sizi gezdirmek için hareket etmez. 

Taksi şoförlerinin arabayı iyi kullandığı varsayılır. Adam bir ay önce ehliyet alıp şoförlük yapsa da müşterinin gözünde iyi şofördür. O hızda eşiniz veya erkek arkadaşınız araba sürse kavga sebebi olabilir ama şoföre müdahale edilmez.
Üç kadın kendi arabalarıyla bir yere gidecek olsalar öne oturmak için herkes birbirini kollar,  taksiye binilecekse  sıkıntılı bir durum söz konusudur ve içlerinde en yaşlı olanın önde oturması münasip görülür.
Acil bir işiniz olmasa da taksi şoförleri sizi en kısa sürede gideceğiniz yere bırakma telaşındadır. "Acelem yok" diye uyarmanız fayda etmez, muhtemelen duraktaki sırası dolayısı ile kendi acelesi vardır ve yol boyunca yüreğinizi ağzınıza getirirler.
Duraktan çağırdığınız taksi eğer aceleniz varsa ya yanlış binayı arar, ya da siz diye  o sırada taksi bekleyen başka birini alıp gider.
Canınızın sıkkın olduğu, konuşmak istemediğiniz bir durumda şehirdeki en konuşkan taksi şoförü size rastlar. Yol boyunca üniversiteye giden oğlundan, benzin fiyatlarından, politikadan ve maçlardan bahseder. Tersi durumda bir iki kelime konuşmak istersiniz adamın ağzını bıçak açmaz.
Taksi şoförünün benzini bitmez, arabada müşteri varken benzin alan bir taksiye rastlamak hemen hemen imkansızdır.
Taksi telsizleri başlı başına bir yazı konusudur. Önce yol durumuyla başlayan muhabbet üç beş kişinin araya girmesiyle duraktaki tavla maçında yenilenle alay etmeye kadar uzayabilir. 

Telsizlerde "Neredesin?" sorusuna nokta atışlı cevaplar verilir. Tesadüf bu ya; "Neredesin?" sorusu sorulduğunda "Bağcılar durağındayım." cevabı durağın hemen yanında verilir.
Taksiye bindiğiniz andan itibaren  yaşınız ne olursa olsun şoförün "Ablası" ya da "Abisi" olursunuz. Muhabbet biraz koyulaşınca sizi bir yakınına benzetme ihtimali çok yüksektir.
Muhabbeti seven şoförün arabasına mutlaka sarhoş ünlü biri binmiştir ve o ünlünün parası olmaz, şoför de sevabına sarhoş ünlüyü evine götürür. Biraz daha inanmış gibi yaparsanız yatağına yatırıp üzerine yorganı örttüğünü söyleyebilir.
"Nerelisin?" sözünün bazı durumlarda "Nereye gidiyoruz?" sorusundan önce sorulduğu da gözlemlenmiştir.
Verdiğiniz bütün paranın gerisini kuruşu kuruşuna geri veren de vardır, "Bunu nereden bozduracağım, aha ilerdeki büfede bozdur da gel." diyen de.
Taksi şoförleri tek şeritte uzun zaman geçirmez, Diğer şeridin de gönlü kalmasın diye iki şerit arasında gider gelir.

Mecidiyeköy durağının oradayım Cevahir Alışveriş Merkezi yeni açılmış oraya gideceğim. Geçen bir taksiyi durdurdum. İçeriye oturduktan sonra gideceğim yeri söyledim. Adam yüzüme uzun uzun baktı bir şey demeden U dönüş yaptı 200 metre sonra durdu. Neden durdu diye bakınırken Cevahir alışveriş merkezinin binası karşımdaydı.
"Kusura bakmayın bu kadar yakın olduğunu bilmiyordum." dedim.
"Önemli değil bu iş kısmet işi" dedi ve para almadan bastı gitti.


2 yorum:

Dört Yapraklı Yonca dedi ki...

nerde öyle anlayışlı taksi şoförleri,

kısa mesafe uzun mesafe ne farkeder taksimetrede yazan parayı ödemiyor muyum, bedava götürüyor sanki

Uyuşuk Hayalperest dedi ki...

Taksiye binme alışkanlığım yoktur. Hiç binmedim diyeceğim ama bir kez bindim. 10 sene evvel. O da gece yarısı okul gezisinden dönerkendi.
Ama zor meslek taksicilik. Her türlüsü ile karşılaşıyorlar insanın.