9 Nisan 2012 Pazartesi

BİZİM OLAN NE VARSA


Bankada sıra bekliyorum. Anaokulu yaşlarında iki çocuk anneleriyle gelmiş. Ama bekleme fikri hiç hoşlarına gitmemiş olacak ki annelerini çekiştirip duruyorlar. Birinin elinde lego tarzı şekilsiz bir oyuncak var. Annesini çekiştirirken oyuncak yere düşüyor. Diğeri hemen oyuncağı alıyor. Maksadı oyuncağı sahibine vermek ama öteki anında elinden kapıp bağırıyor.
"O benim."
Bizim olan ne var aslında hayatta?
Dokuz ay karnımızda taşıdığımız çocuklarımız mı, her ay taksitlerini ödediğimiz severek aldığımız arabamız, evimiz mi, Duvardaki kar manzaralı tablomuz mu, günlerce vitrinin önünde dolanıp, bir heves alıp giymeğe kıyamadığımız ayakkabılarımız mı?

Çocuklarımız bize ihtiyaçları azaldıkça bizim olmaktan çıkıyorlar. Araba ve ev bir kazaya bir yangına bakıyor elimizden gitmek için. Eşyalar, geliyor geçiyor, giysiler de öyle. Bir bizim oluyor, zamanı gelince bir bakıyorsunuz kapıcının karısının üzerinde veya ihtiyacı olan birinin üzerinde. 
Bizim olan ne var bu hayatta?
Sevdiğiniz "benim" dediğiniz biri  bir süre sonra başkasının olabiliyor. Siz bile kendinizin olamıyorsunuz. başka biri de size;"Sen benimsin." diyebiliyor.
Ellerime bakıyorum yazılarımı yazıyor, saçlarımı tarıyor, giyinmeme, yemek yememe yardım ediyor, sevgi ile sarılmama vesile oluyor.
Benim mi bu eller gerçekten?
Bir trafik kazasında ellerinin ikisini birden kaybeden bir kadın şöyle diyordu;
"Bazen ellerimin kaşındığını hissediyorum. Beynim onların yok olduğunu kabul etmiyor, kaşımak istiyorum delice."
"Çöp evden altın çıktı" yazıyordu gazetelerde.
Alzheimer hastası emekli bankacının evinden kokular gelmesi üzerine belediye ekipleri evi temizlerken bir kanepennin içinden çıkan 250 bin lira değerindeki altını adamın yeğenine teslim etmişler. 
Kimbilir kaç yılda "benim" diye topladı o altınları, nelerden feragat etti, hangi planlarını erteledi. Şimdi kendinin olanı hatırlamıyor bile.
Bizim olan ne var aslında hayatta?
Sağlığımız yerinde olmadıkça.

3 yorum:

Uyuşuk Hayalperest dedi ki...

Bu beden bile bizim değilken, fazlaca bir sahiplenme içindeyiz.
Belki de şöyle, geçmişe bakıp; benimdi, işte şunlar şunlar, demek için bunca heves.
Kimbilir..

selma dedi ki...

Teşekkür ederim :)

Adsız dedi ki...

sizce sizin olan nedir? veya sizin olmasi gereken nedir?