6 Eylül 2010 Pazartesi

BAYRAM


Bundan 24 yıl önce yine böyle bir Ramazan Bayramı arifesinde işten eve geldim. 
Ablam ve Eniştem bayram için gelmişler.  Yengem, Abim, Annem, Babaannem, son iftarımızı açtık. 
Babam dışarıda bir iftar yemeğine davetliydi. Midesi rahatsız olduğu için oruç tutamıyordu, ama davet edilmişti.
Göl kenarındaki tarlamızdan topladığı pembe ergelen kirazlarını yememiz için bize bırakarak iftara gitti.
Güzel bir Haziran gecesi iftar sonrası  babam geldi.
"Bir dahaki seneye ölsem de oruç tutacağım." diyerek, biz gençleri yalnız bırakmak için odasına geçti.
On dakika sonra " Nefes alamıyorum." diyerek çıktı. Yüzü kıpkırmızı ve ter içindeydi. Panik olmuştuk.
Abim ve eniştem bir taksi bulup hemen babamı Adapazarında hastaneye götürdüler.
Birkaç saat sonra geri geldiler. Babam yanlarında yoktu. Eniştem; "Babayı kaybettik." dediğinde inanamadık, şaka sandık.
Henüz 55 yaşındaydı.
Ve son 5 yıldır babamızı uzun uzun görebiliyorduk.
6 yaşındayken Sağmalcılar Cezaevinde ziyaretine gittiğimizde kalın camların arasından bana bakan yüzünü hatırlardım hep. Sonra Akyazı cezaevi, Sonra Sapanca, tekrar Akyazı..
Hep parmaklıklar ardında ve uzakta..
Evde olduğu anlarda da geceleri sessizce gelir, gündüz kaybolurdu.
Cebindeki silahını saklar, fildişi kakmalı çakısını göstermeyi severdi. 
Şimdi evdeydi ama;
Ablam ve abim evlenmiş ben çalışma hayatına başlamıştım.
Artık babalık  hissini de unuttuğumuz bir dönemdi.

Biz öldüğüne inanmasak da babam o gece eve gelmedi. Hastanenin önünde abimin kucağında can vermiş.
Bayram günü  allı güllü elbiseleriyle el öpmeye gidenler bizim evimize baş sağlığına geldiler.
Biz üç kardeş çok garip duygularla bir kenarda oturduk. Paylaştığımız anılar o kadar az ve silik di ki...
Yaşanmamış bir baba evlat ilişkisi üç kardeşin de boğazında bir yumru gibi tıkandı kaldı.
Baba gibi bilemedik, baba gibi güvenemedik, baba gibi sırtımızı dayayamadık. Her an gidebilirdi.
Hiç azarlamadı, okulumuza gelmedi, hastalandığımızda yanımızda olmadı, Bayramlarda elini öpemedik.
Seni seviyorum diyemedik. Ölümüne bile inanamadık.

Yarın Ramazan Bayramı.
Babamsız geçen 24 yıl.
..
Yarın Ramazan Bayramı.
Kızlarımın babasız geçen 4. yılı
Ben mi daha acınasıyım onlar mı?
Babayla gurur duyularak geçirilen dolu dolu 9-12-19 yıl yaşadılar. Geceleri kucaklarında uyudukları bir baba.
Omuzlarında çıktıkları bir baba.
Gece "Baba" diye ağladıklarında koşarak sarılan bir baba.
Bayramlarda "Doğduğunuz için ben de sizin elinizi öpeyim." diyebilen bir baba.
..
Ben mi daha acınasıyım onlar mı?
Nice Bayramlara...


2 yorum:

Adsız dedi ki...

arkadaşm fena halde duygusala bağlamşsn ağlattın beni ben senin her şeye rağmn şanslı olduğunu düşünüyorm akıllısn sğlıklısn harika 3 evladn ve kaya gibi sağlam annen var ve deeee sevenlern nice sağlıklı bayramlara dörtgöz

selma dedi ki...

iyi bayramlar arkadaşım