21 Eylül 2010 Salı

YAŞASIN OKULUMUZ


Bilgisayarımızın ana sayfasında saat ve takvimin hemen altında günlük notlar tutmak için küçük bir pencere var.
O pencereye bizden sonra bilgisayarı açanlar için  yazılar yazarız. 
Büyük kızım komik anlamsız mesajlarla bizi güldürürken, ortanca kızım pollyanna tarzında mutluluk yazıları yazar.
Küçük kızımın o yazılar ilgisini çekmez.
Ailemizde her dönem yazma geleneği olmuştur. Ailede yolculuğa çıkanların valizlerine mutlaka küçük notlar koyar oradayken bizi hatırlamasını isterim.
Kızlar daha küçükken çekmecelerini, dolaplarını açar içerisi dağınıksa toparlamaları için yazılar yazardım. Büyüdükçe yazılara cevaplar gelmeye de başladı.
"Bu dolap sence düzgün görünüyor mu?"
"Bence gayet düzgün." gibi diyaloglar zaman zaman olduysa da yazılar hep işe yaradı. 

Bir yere gideceksem buzdolabına yapmaları ve yapmamaları gereken uzun bir yazı yazarım. Altına da "En sevdiğiniz anneniz." diye yazarım. 
Son dört yıldır doğum günlerimde, anneler gününde bana mutlaka mektup yazarlar. 
30 yıl mektup saklayan biri olarak bu mektupları özenle muhafaza ederim.
Bilgisayarın ana sayfasında 3 santimlik kare pencerede ortanca kızım; "Sevinçliyiz hepimiz, yaşasın okulumuz." diye yazmış.
Ben de bunu  soru olarak algılayıp cevaben; "Bence de yaşasın. Nihayet okula gidiyorsunuz." diye yazdım.
Sanırım bu diyalog birimiz bıkana kadar bir süre devam eder. 
Ortanca kızımın inadını düşünürsek bu diyalog birinci yarıyıl tatilini bulacak gibi görünüyor.

2 yorum:

Adsız dedi ki...

walla ya nefret ediyorum matematik ten bunu bulunanı bulsamda öldürsem:))))

Adsız dedi ki...

walla ya nefret ediyorum matematik ten bunu bulunanı bulsamda öldürsem:))))