27 Şubat 2011 Pazar

ÖLMEZSEN YAŞARSIN


Yine bir hafta sonu.
Hani "Evde oturmalık" denilen cinsten. Hal böyle olunca benim gibi televizyona itibar etmeyenlerin iki alternatifi olur. Ya DVD' de film  izlenecek, ya da kitap okunacak.
Çocuklarla yaptığımız anlaşmadan dolayı  hafta sonu sadece bir gün bilgisayar açılacağı için bir gün önceden haklarını kullandılar. Şimdi herkes bir kenara çekilmiş, güzel bir sessizlik var evde. 
Hafta içi gazeteleri internet üzerinden okuduğum için, hafta sonu gazete okuma düzenim terstir. Aldığım gazetenin önce eklerini bitirir, ölüm ilanlarına göz atar, İnsan kaynakları  ilanlarına bakarım. Bulmacalarını çözerim.
Yine eklerden başladım. Cem Yılmaz'ın bir gösterisinde "İçimizde.. İçimizde" diye ilham aldığı, iki kaşının arasında kırmızı nokta olan, Hintli "Guru" vefat etmiş. Yarım sayfa ona ayrılmış. Diğerleri tanımadığım kişiler.  (Şimdi rahmetli "Guru" hanımla çok samimiydik ama diğer ölenleri tanımıyorum gibi bir hava doğdu, neyse bozmayayım.)

Başka bir eki elime aldım, o da ne; Gazetelerde en ciddi köşe yazarları bile hafta sonları insanları germemek, mutsuz etmemek için hafif, rahat okunan, insanları gülümsetecek yazılar yazmaya çalışır. Bu ek adamı ters köşeye yatırır.
Kocaman puntolarla yazılan başlıklar şöyle;
"Migren felç riskini arttırıyor."
"Kırık kalp sendromu kalp krizini tetikliyor."
"Türkiye'de her yıl 20 bin kişi Tüberküloza yakalanıyor."
İki sayfayı kaplayan bu haberlerin arasına sıkışmış bir reklam. "Diyet ürünümüzü alan şanslı 10 çifti Çeşme'ye yolluyoruz."
 Öyle arka arkaya okumuşum ki bende şöyle bir algı oldu;
25 yıldır migren ağrısı çeken biri olarak birden felç geçirmezsem, ailemde sıkça görülen kalp krizinden gitme olanağım büyük. Şayet bunları atlatırsam üç kız yetiştirmenin zorluğu ile hastalanmaz da tüberkülozdan da yırtarsam birileri beni Çeşme'ye tatile götürecek.
Ciddiye alıp bir güzel  Çeşme hayalleri kurdum. Sonra Ege ve Akdeniz'de o kadar yer gezmişken Çeşme'ye gitmediğimi hatırladım.
Şimdi gazeteden arayıp, "Şanslı çift sizsiniz, hadi Çeşme'ye!" demelerini bekliyorum.
Gülmeyin..
Hayallerin sınırı yok.

Hiç yorum yok: