13 Ağustos 2010 Cuma

ALAF - ÇAPŞI - SABAHLAMA


Kızlarımdan ve onların arkadaşlarından takiple yeni nesil arkadaşlıkları çok içli dışlı buluyorum.
Şimdi bana dinozor diyenleriniz olacaktır. Evet kabul ediyorum dinozor olabilirim. Fakat sizde kabul edin durum aynı söylediğim gibi. 
Sevgilisi olan gençler kredilerini çok çabuk bitiriyor, ya sürekli kavga ediyorlar, ya da birbirlerine yeterli ilgiyi göstermiyorlar. Sratbucks buluşma mekanları. Arkadaşlıklar ışık hızında başlayıp bitiyor.

Bizim zamanımızda ( Eyvah bu sözle başlamayı hiç düşünmüyordum.Yaşlılık belirtisi..)
Bir erkek ile arkadaşlık yapmanın bir kaç yolu vardı. Ya okulda tanışacaktınız, ya bir düğün, nişan cemiyetinde, ya da çerkez muhabbetlerinde.
Okulda arkadaşlık yapmak en kolay yoldu. Çünkü muhtemelen aynı sınıfta oluyordunuz, ya da yan sınıfta. Ortak bir kız arkadaşınız vasıtası ile tanışır bütün tenefüz siyam ikizleri gibi gezerdiniz. Okul dışında görüşmek muhtemelen mümkün olmaz, yaz tatillerinde " Eylülde gel." şarkısı ile oyalanılırdı. Bu süre zarfında erkek arkadaşınız abinize görünmeden evin önünden iki kez geçse şanslıydınız. Abiniz yoksa bile mahallenin gençleri bir radar misali yabancı genci hemen fark eder sorguya alırdı.

Düğün veya nişanlarda ya da kına gecelerinde tanışma daha göz önünde olur herkes fark ederdi. Sapanca'ya özgü Çapşı denilen bir oyun vardır. Oyun meydanının ortasına bir genç gelir. Etrafta oturan başka bir genci meydanın ortasına yanına çağırır, çağrılan genç avucunu açar, çağıran da onun avucuna hafifçe vurarak yerine oturur. Bu sefer diğer genç oturan başka birini çağırır ve bu bir çeşit selamlaşma gibi sürüp giderdi. Bu oyun sırasında gençler beğendikleri kızları oyuna çağırır, aynı kişiyi birkaç kez çağırdıysa o genç diğerinden hoşlanıyor kabul edilirdi.
Bu oyunda kızlar da erkekler de rahatlıkla beğendikleri gençleri  oyuna çağırabiliyorlardı. Çağırılanın oyuna gelmemesi ayıp karşılanır, bu oyunu oynamak istemeyen birkaç "aklı evvel" oyun alanından uzakta muhtemelen yakındaki bir evin camından oyunu seyrederdi. ( O aklı evvellerden biri ben oluyordum..Aptalmışım.)

Başka bir tanışma yöntemi bu tanışmalar içinde en eğlencelisiydi. 
Genelde köylerde olur, köye misafir gelen gençlere yapılan muhabbet geceleriydi. 
Köye şehirde yaşayan akrabaların genç kız ve erkekleri geldiğinde, köyde yaşayan bütün gençler o eve hoş geldin demeye giderler, evin yaşlıları birkaç saatliğine evi gençlere bırakırdı. Köye misafir gelenler kızsa köydeki gençlerden biri flörte başlar. Ona iltifatlar eder muhabbet koyulaşırdı. adına "Alaf" denilen muhabbetler asla saygı sınırını geçmez, kimse kimseyi rahatsız etmezdi. Köyün genci misafir kıza evlenme teklif eder, kız kabul eder, hatta gecenin sonunda bu gençler çocuklarına koyacakları isimleri bile gülerek tartışırlardı.
Gecenin sonunda hiçbir şey olmamış gibi herkes evine dağılır. Bu Alaf muhabbeti başka bir muhabbete kadar sona ererdi.
..
Birde "Sabahlama" denilen eğlence vardı. Eskiden kedi tırmalaması, köpek ısırması vakası çok olduğu için gerekli önlemler alınsa da ısırığın üzerinden 40 gün geçtikten sonra ısırılan kişi o gece sabaha kadar uyutulmaz. Bu bir eğlenceye dönüşürdü. Sabahlama'lar o kadar neşeli geçerdi ki gençler " Ya köpek ısırsaydı" adı altında olmayan ısırığa sabahlamalar düzenlemeye başladılar.  Mahalleye misafir gelenler veya sabahlamayı duyan komşu köylerden gençler bir evde toplanır, yazsa bahçede, Abaza dansları, Çerkez oyunları, Kasap havaları, Horonlar eşliğinde  zevkli saatler geçirilirdi. Kalabalık gruptan biri mutlaka bir çalgı çalabiliyordu. 
Şimdiki gençlerin gitarla sahilde  "Akdeniz Akşamları" eşliğinde söyledikleri şarkılar ve dansların ya da tabu gibi oyunların tersine Yüzük oyunları, Tıp, Nesi Güzel, gibi  oyunlar oynanırdı.
Gençler kedi köpekten korkmak bir yana ısırsın diye dua ederdi.
..
Eskiden gençlik de genç olmak da güzeldi..

1 yorum:

Unknown dedi ki...

gerçekten sapancalı laz ,gürcü ve çerkezlere ait kafkas kültüründe bu vardır çok güzel yansıtmşsınız teşekkürler lütfen devamıda gelsin..