18 Temmuz 2010 Pazar

YAŞASIN YOLCULUK


İki küçük kızımla birlikte Hatay'a gidiyoruz. ( Boyumu geçtiler ya neyse..)
Gezecek, dinlenecek, tatil yapacağız.
Kızlar heyecanlı. Valiz hazırlamaya başladık. 
Daha önceki yazılarımdan birinde Hatay gezimi anlatmıştım. Yemeklerini , gezilecek yerlerini..
Hatay'da nereden çıktı? dediğinizi duyar gibi oluyorum. 
Memleketimin güzel  şehirlerinden biri.
Önceden de yazdığım gibi benim için gidilen yer değil gitme eylemi esas olan..
Hem bu sefer İskenderun da var planlarımızda.
Hadi hayırlısı dedik çıktık yola.
..
Fakat İstanbul'un trafiğini hesap etmedik. Araba ile 20 dakika sürecek havaalanı yolunu bir saatte aldık. Uçağa ucu ucuna yetiştik. Birkaç dakika daha geç kalsaydık biletlerimiz yanacaktı. Oh diyerek yerlerimize oturduğumuzda Pilot şöyle bir anons yaptı;
"Sayın yolcular hava trafiği dolayısı ile uçağımız yaklaşık yarım saat geç kalkacaktır. anlayışınız için teşekkür ederiz."
İyi de ben trafikten dolayı geç kaldığımda siz anlayış göstermiyorsunuz. 
La havle çekerek ses etmedik. Zaten pilot öyle bir ses tonu ile konuşuyor ki, "Anlayış göstermezseniz kaç yazar." demeye getiriyor.
Yarım saat rötarla yola çıktık ama pilot yarım saati yolda kapadı herhalde. Çünkü saatinde Hatay'a vardık. 


Hatay ile İskenderun arası bir saatlik bir yol. Dağlara doğru kıvrıla kıvrıla çıkıyorsunuz. Sonra kıvrıla kıvrıla iniyorsunuz. Yollar gidiş gelişli tertemiz. İstanbul otoyolunda bile bu kadar düzgün yol yok diyebilirim.
İskenderun planlı düzenli bir sahil beldesi. Hatay'dan daha gelişmiş. Denize kıyısı olan yerleşim yerlerinde görülen güzellik burada da mevcut. Çarpık kentleşme yok denecek kadar az. Çok güzel bir sahil şeridi var ki görmeye değer.
..
Yemekleri Hatay ile mukayese edilmese de özellikle Petek pastanesinde dondurmalı künefe yemeniz tavsiye edilir.
..
Biz İskenderun'un Tatil beldesi Arsuz'da kaldık.
Yarın Arsuz'u anlatacağım.



Hiç yorum yok: