20 Nisan 2011 Çarşamba

SAÇLARIN TARUMAR

 
Biz kadınlar hayatımızın olmazsa olmazları arasında kuaförlere geniş yer veririz. 
"Kuaföre gidiyorum şekerim." kelime dağarcığımızda önemli bir yer tutar.
Başka ülkelerin kadınları nasıl yapar bilemem ama bizde kuaförler terapi merkezi veya kadınların gidebildiği kahvehaneler gibidir. Sigara içiyorsanız başkalarının saçlarının sigara kokmasına aldırmadan içebilirsiniz. Çayınız kahveniz gelir. Her şeyden önemlisi muhabbetin kralı kuaförlerde olur. Saçınızı tarayan, manikür yapan, kaşlarınızı alan bu insanlar kuaför salonlarının sihirli atmosferi sayesinde sırdaşınız olabilir.
Yoldan geçen bir adamın size dikkatli bakmasından bile kıllanan eşler, saçlarınızı yıkayan, onlarla oynayıp şekil veren kuaförlere ses çıkartmaz. 
Kuaförün iltifat edeni makbuldür. 
- Valla 35'ten daha büyük göstermiyorsunuz.
- Boyunuz kadar kızınız olduğuna inanmıyorum.
- Cildiniz çok güzel, hangi kremi kullanıyorsunuz?
 
İltifatlar güzeldir ama kuaför milleti başka bir kuaföre gittiğinizi anlarsa yandınız. 
- Bu nasıl bir kesimdir abla sana hiç yakışmamış. ( Hani yaşım 35'ti. Şimdi abla olduk.)
- Kaşlarını kime aldırdın, bozulmuş bu kaşlar?
- Evde saç boyanır mı, gök kuşağının bütün renkleri saçlarında.
İnkar etsen olmaz, bahane bulmaya çalışırsın.
"Şehir dışındaydım, orada kestirmem gerekti." Ya da "Kuzenim kuaför o yaptı öylesine." gibi abuk subuk açıklamalar yapılır.
 
 
Yıllardır aynı kuaföre saçımı kestiriyorum. Fön için yakın ve ucuz kim varsa ona yaptırıyorum saçlarımı.
Arkadaşımın oğlunun kına gecesi var. Kızımla evimize yakın arkadaşımın tavsiye ettiği bir kuaföre gittik. Karı koca ve yanlarında çalışan iki kişiyle küçük bir dükkan burası. Hoş karşılanıyoruz. Tırnaklarımıza oje süren kız konuşkan. Bütün hayat hikayemizi merak ediyor. Biz de nedense anlatıyoruz. Aslında birinin ağzından laf almak istiyorsanız onu kuaför koltuğuna oturtun. Size istediğiniz, hatta istemediğiniz şeyleri bile anlatabilir.
 
Saçlarımı yıkayan 15-16 yaşlarında bir oğlan çocuğu. Boyu  kısacık. Ama bunu kapamak için saçlarını horoz ibiği gibi yukarıya jölelemiş. 
- Bu model saçın adı nedir? diye soruyorum.
- Davit Beckham modeli, diyor.
- Geçen gün bir müşteri geldi. "Oğlum sen hangi asırda yaşıyorsun, böyle saç olur mu?" dedi. Ters bir kadındı. Burada başka bir müşteriyle de kavga etti.
Saçları hakkında yorum yapmamamı beğenmeme bağlıyor. Ben de ses etmiyorum ama böyle biri saçımı tararsa şeklin nasıl olabileceği konusunda tedirgin oluyorum. Allahtan patron fırçayı eline alıyor.
İşimiz bittiğinde anne kız dışarıya çıkıyoruz. 
Konuştuk, anlattık, dinledik, güzelleştik.
Mutluyuz.
 

Hiç yorum yok: