27 Kasım 2010 Cumartesi

BALAYI KOPTU KEMANIN YAYI


Kış iyiden iyiye kendisini göstermesine rağmen yazın sıkça gördüğümüz hafta sonu düğünlerine az da olsa rast geliyoruz. Dışarıdaki havai fişek
gösterilerinden bunu anlamak mümkün.
Bir zamanlar bu gösteriler zenginlik sembolüyken, Bayramda Sapanca'da çingene mahallesinde bile havai fişek gösterisine rast geldim. Artık havai fişeğin sesini duyan başını kaldırıp bakmıyor bile.
Son 4 yıldır toplam 4 kez düğüne gitmiş olmalıyım. Hiç bir eksikliğini çekmiyorum. Geçmiş yıllarda bazen bir gecede iki düğün gezdiğimiz oluyordu onlara  sayıyorum.
Düğün biter herkes evine çekilir. Gelin ve damadı balayı telaşı alır.
Balayı mekanlarının modası vardır ve  her dönem değişiklik gösterir. 

Bizim zamanımızda yaz ise  Akdeniz'e, kışsa kaplıca otellerine gidilirdi. Kayak falan bilinmezdi pek.
Biraz parası olanlar Paris veya Venediği tercih ederlerdi. Balayına gitmek düğünden daha prestijli görünürdü. 
Bazen Balayında gelin veya damat olmayacak bir konuda  bir arıza  çıkarır kavgalı dönerlerdi. Yazın gidilen balayında eşlerden biri ikinci dereceden güneş yanığı ile geçirirdi birkaç günü. 
Ya da ebeveynler; "Evinizin suyu mu çıktı. Balayına gideceğinize beyaz eşyaların taksitini ödeyin." diyerek azarlardı.

Peki bu "Balayı" sözü nereden geliyor?
Cem Yılmaz'ın AROG  filminde eşine seslenerek literatürümüze kazandırdığı "Balım" hitabı değildir herhalde. Cem Yılmaz  Sevdiklerimize söylediğimiz "Tatlım" sözünün Yabancı filmlerde "Honey" olarak söylenmesini dillendiriyordur.
...
Babil'de M.Ö. 2000 yıllarında düğünlerde geleneksel içki baldan yapılan şarapmış.. Bu Şaraba "Arı Şarabı" denirmiş. Düğünden sonra gelinin babasının  bir ay boyunca damada   içebileceği kadar "Arı Şarabı" hediye etmesi adetmiş. Hatta Hun İmparatoru Atilla'nın Çok fazla bal şarabı içtiği için düğününden iki gün sonra durdurulamayan burun kanaması geçirdiği ve öldüğü rivayet edilir. "Balayı" kelimesinin buradan çıktığı söylenir.

Şimdi balayı denince akla ilk gelen yer Maldivler. Gidebilecek olanlar da rüyasında bile göremeyecek olanlar da Maldivler'i tanıyor.
Eskişehir'in komşu illeri hangileridir? diye sorsanız bilmeyecek olan gençler gitmemiş olsalar da Maldivler'i ve her daim popüler olan Paris'i  biliyor.
Hatta bazıları ev eşyalarından feragat edip balayına çıkmayı tercih ediyor.
İyi mi yapıyor?
İyi yapıyor.
Balayı insanın hayatında hiç unutamayacağı çok güzel bir deneyim. Yaşanması gerekir.
Bekarlar sözüm sizlere; Maldivlere, Paris'e, Venedik'e gitmek zorunda
 değilsiniz. İsterse oturacağınız evden 10 kilometre uzakta olsun.
Üç günlüğüne bile olsa balayına gidin. 
Ama şarabı fazla kaçırmayın!

Hiç yorum yok: