23 Aralık 2011 Cuma

MİGREN - GELDİYSEN KAPIYA İKİ KEZ VUR


Hava kötü, Migrenim aylık ziyaterini gerçekleştiriyor. Oysa haber verse; "Evde yokum." diyecektim.
Allah uzun ömür versin ne zaman Nezahat halam gözümün önüne gelse alnının üzerinde sıkı bir eşarpla hatırlarım. Sürekli başı ağarırdı ve başını mengene gibi sıktığında ağrısının hafiflediğini söylerdi. "Ahh bu Migren yok mu." derdi. 
Meğer varmış.
30 Yıldır migren ağrısı çeken biri olarak aramızda tek taraflı bir bağımlılık var diyebilirim. Olmadığında aramıyorum, hatta aklıma bile gelsin istemiyorum. Ama o benim gibi düşünmüyor olacak ki her ay ilk zamanlar daha sık olmak üzere son bir iki yıldır daha az ama şiddetinden hiç ödün vermeyerek tacizlerine devam ediyor.

Bu 30 yıl içinde gitmediğim doktor, denemediğim ilaç kaldıysa bunlar da Zimbabve'de falandır. Buradaki ilaçlarla yetinmeyip İngiltere'de İtalya'da hatta Amerika'da bile eczanelerde migren ağrısı için ilaç aradım. 
Yok, fayda etmedi.
Evet;  benim Migrenimi bu ilaç geçirdi diyeceğim bir şey olmadı.  Kendi yöntemlerimle işin üstesinden gelmeye çalıştım. Bazen sonuç verdi, bazen de oluruna bıraktım.
Öncelikle Migren'in ilk safhasındaysanız piyasadaki bazı migren ilaçları fayda ediyor. ( Relpax, Avmigren,  Antimigren..)
Bunun haricinde piyasada bitkisel ilaçların reklamları da sıkça yapılıyor. Ama bunlar şöyle tarif ediliyor; "% 100 bitkisel, Migren ağrılarına iyi gelir."
Ben bunu istemiyorum ki. % 100 bitki istesem turp havuç, lahana, ıspanak yerim. Bana %100 migreni geçirecek bir şey lazım.

Akupunktur'un migreni geçirdiği söyleniyor. Bununla ilgili tezim şöyle; Doktorun elinde onlarca iğneyi gören hasta zaten korkudan baş ağrısını unutuyor olabilir. Yine de iyi niyetli düşüneceğim ama  bu tedaviyi deneyip migreni aynı derecede devam eden arkadaşlarım da var.
Alnı sımsıkı sarmak iyi olsaydı Nezahat halam 60 yaşına kadar ağrı çekmezdi. ( Bakın güzel bir haber vereyim; Kadınlarda menopozdan sonra ağrının azaldığı gözlemlenmiş. Örnek; Nezahat halam.)
Bazen uyumak çözüm olabiliyor. Ağrılı ağrılı başarabiliyorsanız uyumayı deneyin, az ihtimal de olsa geçtiği görülüyor.
Migren konusunda kadınlar erkeklerden daha şanssız çünkü kadınların oranı %18 iken erkeklerin oranı yarıdan da az, %8.
Bazen kapalı ve sesiz bir yerde uzanmak ağrıyı hafifletebilir. Ama şehir hayatında ne telefonun zili susar ne de dışarıdan klakson sesleri. Bir de karanlık ortam üzerine eklenince  azalacağını düşündüğünüz ağrı daha da şiddetlenebilir.
Dişin ağrısa sürekli tekrarlıyorsa kanal tedavisi, dolgu falan düşünmez çektirip kurtulursun. Bu meredin böyle bir çaresi de yok.
Hele bir de Aura'lı olanı vardır ki gözünüzün önünden görsel efektler uçuşur.
Bir tek güzel tarafı  "Su içene yılan bile dokunmaz" diye bir laf vardır ya; Migreni olana da insanlar sempati ve acımayla yaklaşır, anlayış gösterir. Bu da olmazsa çekilecek bir tarafı yoktur.

Ne yapmalı?
Becerebiliyorsanız stressiz ortamlarda bulunun. 
Çok uyku da az uyku da migreni tetikler iki konuda da abartmayın.
AynI gün içinde üst üste kahve, mayalı yiyecek ve içecekler, çikolata, kola gibi yiyecekler tüketmeyin.
Sessiz kalmak yerine kendinizi ifade edip rahatlayın. Çok düşünüp, kuruntu yapanlarda migren atakları daha sık görülürmüş.
 Atakların ilk başladığı zamanlarda Papatya ve melisa çayları içmek ağrıyı hafifletiyor.
Biberiye yağı ile şakakları ovmak da fayda ediyor.
Genetik olduğu söyleniyor, kesinlikle katılıyorum. Atalarınızı rahmetle anın yapacak bir şey yok.
Çok güneşli olmayan ılık ve açık havada yürümek de iyi geliyor.
Kullandığınız parfüm migreninizi tetikliyor olabilir. Kokulu ortamlardan uzak durun. Özellikle sigara içilen ortamlar migrene davetiye çıkartır.
Migren genelde anlaşılır belirtilerle başlar. Huzursuzluk, bulantı, başta hafif karıncalanmalar, gözde karıncalanmalar. Bunları hissettiğiniz taktirde evdeyseniz hemen ılık bir duş alın ve uzanın.
Bunların hiç biri fayda etmiyorsa bir eczaneye gidip ağrı kesici iğne yaptırın. En çabuk ve en tesirli yöntem budur.


1 yorum:

Dört Yapraklı Yonca dedi ki...

migren ağrılarını tetikleyen ve şiddetini arttıran bir neden de, düşük kan değerleri :(( en son hastanelik olduğumda nörolog kan sayımı yaptırdı ve durumumun vehameti ortaya çıktı. o günden beri demir ilaçları kullanıyorum gayet iyiyim :)) bi de avmigran olan ilacımı zomig'le değiştirdi. Daha iyi sanki. Tavsiye ederim