27 Aralık 2011 Salı

KANDIRMAK ÜZERİNE


Küçük kızımın okuluna gittim. Sınıfının nerede olduğunu bilmiyorum. Girişte temizlikle ilgilenen bir kadın ve nöbetçi öğrenci duruyor. Ben çocuğa yönelecekken kadın yanıma yaklaşıyor.
Ben de 9. sınıfların hangi katta olduğunu soruyorum. Kadın 2. katta diye cevap veriyor. Tam merdivenlere gideceğim sırada nöbetçi öğrenci yanıma gelerek 3. katta olduğunu söylüyor. Öğrenci, kadına dönerek " 9. sınıf 3. katta." deyince kadın hemen savunmaya geçerek ; "Ama bana 9. değil 10. sınıfı sordu." demez mi?
Ben şaşkınlıkla tenis maçı izler gibi bir kadına bir çocuğa bakarken çocuk; "9. sınıf dediğini ben de duydum." deyince kadın üste çıkarak; "Eee, ben de 9. sınıf dedim zaten." dedi.
Alt tarafı  sınıf tarif etmek için bu kadar yalan konuşma gereği duyan bir kadının kendisi için önemli sayılacak konularda neler yapabileceğini düşünmeden edemedim.

Bir tanıdığım sosyal paylaşım sitesindeki sayfasında okul bilgilerine "Anadolu üniversitesinden mezun" diye yazmış. Bildiğim kadarıyla Liseden mezun bile değil.  Kimi neden kandırıyor, aslında kandırdığı kendisi değil mi?
İnternet üzerinden Scrabble oynuyorum, hem zihnimi boşaltmak, hem de hafızamı tazelemek açısından çok faydalı buluyorum. Oyunun maddi bir kazancı yok, karşındaki kişinin kadın mı erkek mi olduğunu, yaşının kaç olduğunu bilmiyorsun. Sadece oynuyor ve puan topluyorsun. Bu puanların çokluğu azlığı da önemli değil. Kimse madalya takmıyor yani. Ama son zamanlarda yenileceğini anlayan bazı dengesiz tipler oyundan çalıp puanlarını düşürmüyorlar. Kimi neden kandırıyorlar?

Pazarda dolaşırken çorap tezgahının arkasında üç adam sohbet ediyor.
"Amerika'da üç çeşit ingilizce konuşuluyor. Halkın konuştuğu ingilizce, Zencilerin konuştuğu ingilizce, Kraliyet ingilizcesi." şaka mı yapıyor diye yüzüne bakıyorum ama gayet ciddi. Bu konuşmayı yaparken kullandığı Türkçe nerenin Türkçesi acaba? Bu anlattıklarıyla yanındakileri mi yoksa kendini mi kandırıyor?
otoparkta dairemizin numarasının yazıldığı yerimize ısrarla beyaz bir Jip park ediyor. Sonunda kim olduğunu buldum. Burasının benim yerim olduğunu, misafirler için binanın arkasında otopark olduğunu söyledim. 
"Kusura bakmayın ablama geliyorum da!" dedi kadın. Ablasına gelmesinden dolayı neden kusura bakacaktım da yerime park ettiği için kusura bakmayacaktım anlamadım. Böyle saçma sapan düşünürken gözümün içine baka baka arabayı yerinde bırakıp içeriye girerken;
"Ne oluyor, almıyor musunuz arabayı?" dedim.
"Almam mı lazım" gibilerden yüzüme baktı. Karşımdaki insanın en azından evli barklı bir kadın gibi olmadığını anladığımdan bir çocuğa konuşur gibi tane tane benim yerime park etmemesini rica ettim.
"Tamam bir daha park etmem yerinize." dedi.
İki gün sonra kızımı okula bırakıp döndüğümde arabayı çekeceğim ki yine aynı beyaz bir jip yerime park etmiş.
Sabahın 9'unda iki günde bir ablasına gelen, ısrarla yerime park eden bu kadın acaba beni mi kandırdı, yoksa kendini mi?

Hiç yorum yok: