11 Mayıs 2010 Salı

SELİM İLERİ VE BULGUR PİLAVI


Bugün Bulgur Pilavı vardı evimizde.
Ne zaman naneli bulgur pilavı yapsam Selim İleri gelir aklıma.
"Ne alaka" diyenler olacaktır.
2003 yılıydı. Arkadaşım  hafta sonu Selim İleri'nin   davetli olduğu yemeğe bizi de çağırdığında, yazarın "Uzak Hep Uzak" kitabını okuyordum. Memnuniyetle kabul ettik.
"Yazarın bir kitabını bile okumadım, varsa birkaç kitabını getir ve lütfen konuşmaya sık sık dahil ol." diye rica etmeyi de ihmal etmedi.
Selim ileri Roman, Hikaye, Senaryo  yazmış, internet  gibi teknolojik işlerden hoşlanmayan, akla gelindiği zaman insanda tebessüm uyandıran yazardır.
Şiirle ilgili bir soruya; " Halkın ekmeği yoksa şiir okumasını bekleyemezsiniz." demiş.
"50 küsur kitap yazdım. Edebiyatla ilgilendiğini söyleyen biri en azından bir kitabıma denk gelmiş veya okumuş olması gerekir" diyerek zaman zaman sitemli konuşmalar da yapmıştır.
..
Hafta sonu  arkadaşımın evine gittik. Yazar tam vaktinde geldi. Orta boyda temiz yüzlü gözlerinin içi gülen biri. İnsanda saydammış hissi uyandırıyor.
4 erkek ve 4 bayanın olduğu ortamda Selim ileri fazlası ile kibar, kırılgan görünüyor. Maçtan, politikadan, ekonomik durumdan konuşmak yerine Edebiyat, sanat, yemek konuları açılınca  erkekler sükutu hayale uğradılar. Selim beye olan ilgilerini kaybedip mangal ile ilgilenmeye başladılar. Yazarla sohbet etmek biz kadınlara düştü.
Masa çok güzel düzenlenmişti.
Masayı özellikle anlatmalıyım. Çünkü nedenini birazdan anlayacaksınız.
Beyaz kolalı masa örtüsü, üzerine tülden ikinci bir örtü örtülmüş. Gümüş çatal bıçaklar.. Bone China yemek takımları, ona uygun şarap kadehleri..
Yemek başladı, önümüze peçetelerimizi aldık. Selim İleri için özel olarak yapılmış Naneli bulgur Pilavı geldi, diğer yemekler de..
Ev sahibinin şarap servisini beklemeden rahmetli eşim şarap şişesine uzandı. Yanında oturan yazarın kadehine şarap doldurdu ve..
Şişeye sarılı peçete kadehe çarparak kadehi ve içindeki şarabı etrafa döktü. Eşim kadehi tutayım derken masadaki şarap şişesi devrildi. Bembeyaz masa örtüsü, salatalar, mezeler, her yer kıpkırmızı oldu.
Önce öylece kalakaldık. Selim bey o sırada bahsettiği konu neydi hatırlamıyorum ama sanki bir şey olmamış gibi konuya devam etti. Yemekten sonra yazarın pantolonunda bir kaç damla şarap lekesi için arkadaşım; " Acaba pantolonunu silmeyi önersem mi?" diye düşündüyse de gecenin ilerleyen saatlerinde olay unutuldu.
...
Bu olaydan sonra arkadaşlarımız bizi bir daha yemeğe davet etti mi diye düşünüyorsunuzdur..
İnanamayacaksınız ama ettiler..
..
Naneli Bulgur Pilavı (4 kişilik)
İki su bardağı esmer bulgur (kısırlık)
Bir baş soğan, dört adet taze soğan, dört adet taze biber, iki kabuğu soyulmuş domates, bir demet taze nane, biber salçası, acı pul biber.
Tencereye zeytin yağını koyup üzerine kuru soğanı doğrayın. Kızarmak üzereyken ince ince doğradığınız taze soğanı ve taze biberi ilave edin. Küp şeklinde doğranmış domatesi ve salçayı da ilave edin. Pul biberi koyun. Malzemeler birbirine karışıp pişmeye başlatınca esmer bulguru ilave ederek iyice kavurun. Doğradığınız Domatesler iyice suyunu çekip bulgurlar kıtır kıtır bir görünüm alınca önce naneyi ilave edip karıştırın, ardından 2.5 bardak soğuk suyu ilave ederek tuzunu koyun. Bir kez iyice karıştırarak tencerenin kapağını kapatın. Su kaynayana kadar orta ateşte, su kaynadıktan sonra kısık ateşte suyu çekilene kadar pişirin.
Tencerenin üzerine temiz biz bez koyarak sıcak durmasını sağlayacak  şekilde dinlendirin.
Ilık servis yapın.
Afiyet olsun.
Afiyet olsun..

2 yorum:

Unknown dedi ki...

Kaldırekten umudu kestimde bu pilavdan yeme ihtimalim nedir bilemiyorum.İllaki birşeyler yazmam gerekiyorsa yazarımda... Seviyorum bak ben kimi En güzel birisini Nasıl anlatsam sana İlk harflere baksana

selma dedi ki...

Eyvah eyvah..
dörtgözden sonra bir arkadaşım daha telef oldu..
Aramıza hoşgeldin gül...