26 Mayıs 2010 Çarşamba

BAHAR AYLARINDAN KİMSE ŞİKAYETÇİ Mİ ?


Küçük kızım matematik sınavına çalışıyor.
Matematik çalışma kitabı arkadaşında kalmış telefon edip istiyor.
Arkadaşı öğleden sonra getireceğini, ama bu arada kitabın içindeki Permütasyon konusunun testlerini çözdüğü için özür diliyor..
Küçük kızım gülüyor. Neden güldüğünü sorduğumda; "Daha Permütasyona geçmedik, bütün konuları bitirip Permütasyona geçmiş. Zaten rapor aldı okula da gelmiyor. Sürekli çalışıyor." diyor.. 
Okulun kapanmasına neredeyse bir ay var.
Anne olanlar ne demek istediğimi anlamışlardır.
Çalışmaya bu kadar açık bir çocuğun annesi olmayı kim istemez?
Permütasyonu çalışan çocuk büyük kızımı hatırlattı bana. Lise sınavlarında da Üniversite sınavında da çok agresif olmuştu." Ders çalışıyorum gürültü yapmayın, Ders çalışıyorum yemeğimi yanıma getirin. Test kitabım bitmek üzere hemen yenisi gelsin." diye emirler verirdi.
O kadar bezmiştim ki; "Sınavlar bir bitsin bu kızı bir güzel döveceğim" der, sınav bitiminde sonuçları görünce dövmek bir yana onunla gurur duyardım.
Üniversiteyi kazandığı okulun hazırlık sınavına girmeden bir gün önce elini kesmiş 8 dikiş atılmıştı. O halde sınavda doğru düzgün yazamayacağım diye saatlerce ağlamış. Ertesi gün dikişlerini kanatana kadar o elle yazı yazarak hazırlığı geçmişti.
..
Yakında üç aşamalı lise giriş sınavlarından ikincisi olan SBS sınavı olacak ama küçük kızım işin ciddiyetinde değil. Ders çalışmaya başladığında bir süre sonra uykusunun geldiğini söylüyor.
Arkadaşları ile olmaktan, dışarıda onlarla dolaşmaktan daha çok zevk alıyor.
Her ne kadar kızsam da 12 yaşındaki bir çocuktan gelecekteki eğitimi ile ilgili kaygılar duyup, Hastaneden  alınan sahte raporlarla  sürekli çalışmasını, kendi heves etmediği sürece nasıl isteyebilirim?
Peki ikisinin ortası ne olur...
Onun da bende örneği var.
Ortanca kızımın durumu gibi orta halli bir Anadolu Lisesinde hem iddiasız devam eder öğrenciliğine..
Hem de aile mutlu olur, kızım Anadolu Lisesinde okuyor diye.

Hiç yorum yok: