10 Mayıs 2010 Pazartesi

MEKTUP


Arkadaşım emekli edebiyat öğretmeni. Evde boş oturmayı sevmediğinden bir dershanede ders veriyor. Pazartesi temizliğimin ortasında aradı. Kızıyla birlikte evime yakın bir yere kahvaltıya geldiğini, onlara eşlik etmemi istedi. Henüz kahvaltı yapmadığım için gittim.
Gittiğimiz yer aslında peynirci. Fakat dükkanın önündeki küçük bahçede  kahvaltı veriliyor. Kahvaltımızı yaparken askerde olan oğlundan gelen mektubu uzattı. Oğlu iletişim mezunu  bir genç. Çok güzel ve askerliği öven bir mektup yazmış. Alçak sesle mektubu okuyorum arkadaşım da ağlayarak dinliyor. O sırada yan masada oturan iki bayanın gözleri dolu bir biçimde bizi dinlediğini fark ettim. 
Önce doğal olarak kadının oğlunun da askerde olabileceğini düşündük.
Kadın kulak misafiri olduğu için özür diledi ve eşinin güneydoğuda subay olarak görev yaptığını söyledi.
Anlattıkları arkadaşımı da beni de çok etkiledi paylaşmak istedim.
"Hala vatanına bağlı gençlerin olduğunu duymak umutlanmama neden oluyor. Artık herkes askerden nefret eder hale geldi. Biz burada rahat oturabiliyorsak sizin oğlunuz, benim eşim gibi insanların gece gündüz uyumadan sınırlarda görev yapması sonucudur. Fakat artık asker eşi olduğumu bile söylemeye çekiniyorum.Vatanı bölmek isteyenler bizlermişiz gibi görülüyoruz. Ne oldu bizlere böyle?. Eşimle uzun yıllar güneydoğuda birlikteydik. Sadece oranın halkı değil bizler de unutulmuş yaşadık yıllarımızı. Ne için..Kim için? Şimdi suçlu, katil, düzeni değiştirmek isteyenler olarak gösteriliyoruz. İnşallah oğlunuz gibi düşünen yeni nesil gençler eski itibarını geri verir ordunun.."
Ne denebilir ki? 
Yan masada naif bir asker eşi söylenmesi gereken her şeyi kibar  bir şekilde söylemiş, bizim kalbimizi burmuş...Belki de kendisi biraz olsun rahatlamıştı..

5 yorum:

eymenerdogan dedi ki...

Her ne kadar tezkeresine bir elin parmak sayısından az zaman kalsada benim abimde şu anda er olarak askerliğini yapması nedeniyle bu yazınız benim için ayrı bir anlam taşıdı :) .. Teşekkürler..

selma dedi ki...

Eymenciğim.Allah abine hayırlı teskereler versin.
Sana da bu onur verici görevi nasip etsin..
sapanca'da tanışamadık..Bir daha ki sefere inşallah..(:

eymenerdogan dedi ki...

Selma teyze öncelikle teşekkür ediyorum :) . Üniversite sebebiyle biraz geç olacak olsada bir gün bende o gurur verici görevi görevi yerine getirmekten gurur duyarım.. Bu sefer tanışamadık fakat bir dahaki sefere inşallah :)

lalin.askin dedi ki...

Yengecim, paylaştığımız sınırlı saatleri böylesine akıcı ve yalın bir biçimde aktardığın ve bizi okurken yine o saatlere götürdüğün için kalemine ve yüreğine sağlık...İyi ki varsın...


Not:Kerimoş, kahvaltı davetlerinin devamını bekler, öğle ve akşam yemekleri için de şimdiden teşekkürü borç biliriz.Seni de kesene bereket, kahkahana sağlık...


;)))

selma dedi ki...

haftaya ayarlayalım şölencim..