20 Ağustos 2012 Pazartesi

BAYRAM ÇOCUKLARI VE ŞEKERLEME


Bazen Twitter'da öyle güzel sözler çıkıyor ki "Helal olsun." diyorum.
Şimdi mübarek Ramazan bayramında kapıya gelen çocuklar için şekerler alırız ya, onun için yazmış birisi; "Sahtekar Müslümanın özelliklerinden biridir. Kapıya el öpmeye gelen komşu çocuklarına adi şekerlerden verir, eve gelene çikolata."
Hadi bakalım kimin evinde komşu çocuklarına vermek için ayrı olarak alınan şekerleme kasesi yoktur ki Bayramda?
Eskiden, hatta bazı takipçilerim için milattan önceye tekabül eden yıllarda biz henüz çocukken mahallemizin bir Necmi eniştesi vardı. Beyaz Cadillac arabası, Ayhan Işık bıyıklı, yakışıklı ve sevimli trafik polisi eniştemiz gelecek ve bize bayram harçlığı verecek diye sokakta beklerdik gün boyu. İstanbul'dan geldiğinde yolun başında kornayı öttürür geleceğini fark etmemiş çocuklar varsa haber verirdi. Sokağın başında koşarak karşılardık onu. O da arabasından iner, gülerek  elini uzatır, biz sırayla elini öperken cebinden o zamanın parası için oldukça iyi sayılan bir liraları çıkartır hepimize dağıtırdı. Tek oğlu vardı Necmi eniştenin; Taşkın..

Benden bir yaş küçük uzaktan kuzenimiz babası gibi girişken, sevimli bir çocuktu. Biz kasaba çocuklarına İstanbul'lu polis çocuğu olarak yüksekten bakmaz, geldiğinin ertesi günü bizimle birlikte ağaçlara tırmanır, cimriliği ile ün salmış dedesinin ambarından en güzel ferik elmalarını bizim için çalar, dayağı bile göze alırdı. 
El öpmeye gittiğimiz komşu ve akrabalar şekerin yanında mutlaka harçlık niyetine 25 kuruş veya 50 kuruş verirlerdi. Bazı akrabalar için bayramda çocuklara verilen harçlık bir ritüel gibi olurdu. Mesela Nihal yengemiz bu konuda uzmandı. Asil çerkez olmakla övünen Nihal yenge kolalı mendillerin içine çikolata ve bir lira koyar öğle elimize tutuştururdu Bayram mendillerimizi. O mendiller okul açıldığında çok işimize yarardı. Çünkü Pazartesi günleri öğretmenler mendil ve tırnak kontrolü yaparlar mendili olmayan ve tırnağı uzun olanın eline cetvelle vururlardı. O yüzden Nihal yengenin mendillerine ve harçlıklarına bayılırdık. Ama Nihal yenge ile ilgili bir sıkıntımız da olurdu her zaman. Evi kocaman bir bahçenin içinde dönemin evleriyle mukayese edildiğinde saray gibi gelen çok güzel bir evdi. Evine gittiğimizde oturuşumuza bile dikkat ederdi. Oturduğunda dizlerin birbirinden ayrı duruyorsa kaş göz işareti ile uyarırdı. Odaya kim girerse girsin, kaç kez girerse girsin  kesinlikle ayağa kalkmak gerekiyordu. Bazen kuzenlerimle kızar; "Ne arabın yüzü ne Şamın şekeri" diyerek gitmek istemezdik ama onun mendil içinde verdiği bir lira o kadar cazip gelirdi ki her defasında ayaklarımız oraya götürürdü bizi. 
Ne gariptir ki ev ahalisi zaten akrabalar veriyor diye bayramda fazla harçlık vermezdi. Onlar da bizim haricimizdeki akraba çocuklarına harçlık verirdi. 
Bugün bayramın ikinci günü Twittier'da okumadan önce çikolatamı hazırlamıştım ama burası site içerisinde apartmanlardan oluşan bir yer. Kimse el öpmeye gelmedi. Ben de önce bitterlerden  başladım yemeğe. Sonra; "Sütlü de fena değil, beyazı da denesem mi acaba?" derken kutunun yarısı gitmiş. Ramazanda bir iki kilo vermiştim ya almazsam ayıp olacak. Kendime kıza kıza bir sürü çikolatayı mideye indirdim. 
Bu işin müsebbibi Ramazan boyunca  bütün gün bağıra çağıra oynayan Bayramda ortalıkta görünmeyen sitenin çocuklarıdır. 
Ben masumum.
 

4 yorum:

eymenerdogan dedi ki...

Bizim evimizde gayet mahalle ortamından uzak, sessiz bir yerde olduğu halde yıllardır her bayramda babam bir kaç gün önceden gider, kutu kutu çikolata, poşet poşet şeker alır. Halbuki o da biliyor ki hiç bir bayramda bizim eve gelen-giden olmaz. Sonra bir bakarız ki babamın sağ elinde şeker, sol elinde çikolatayla odaya girmiş, çocuklara diye aldığı ürünleri kendi bitiyor. Derseniz ki akrabalarda mı gelmiyor şeker yemeye? Bizim eve akrabalardan da gelen giden olmaz çünkü babam ailenin en küçük çocuğudur, biz gideriz el öpmeye. Babamda kilo vericem diye kendine alamadığı çikolata-şekeri bayram çocuklarını mana ederek alır :)

Dört Yapraklı Yonca dedi ki...

Evet bu Bayram hiç cocuk gelmedi kapıya halbuki para bile bozdurmustum onlar için :(((

mine dedi ki...

bu sene çocuklar için sarı kağıtlı nefis dışı çikolata içi gofret olanlardan aldık, minik olanların gözleri parladı sarı kağıtları görünce öyleki ikinci gelişinde diğer çikolatadan vereyim dediğimde şüpheyle baktı ötekiler nerede diye: )

selma dedi ki...

Ay! benimle aynı düşüncede olmanız ne güzel de bu bayram nereye gitti bu veletler?