16 Eylül 2013 Pazartesi

ÖNÜM, ARKAM, SAĞIM, SOLUM GELİN


Pazar günü eşlerimiz yanımızda değildi ve sıkılıyorduk ki Filiz önerdi;
"Hadi yürüyüş yapalım."
Semtimizde etrafında yürüyüş parkuru olan göletli, yeşillikli kocaman bir park var.  Hava oldukça güzel, parka girişte ağaçların dibinde resim çektiren gelin ve damada  rastlıyoruz. Biraz ileride ahşap köprünün üzerinde başka bir çift resim çektiriyor.
O da ne!


İleride başka bir gelin damat, daha ötede bir çift daha...
Ben diyeyim on beş, siz deyin yirmi çift. Arada nişan tuvaletleri ile resim çektirenler de var. Kısacası her metrekareye bir çift düşmüş.
Bahsettiğim park yeri küçük bir yer de değil 26.00 metrekarelik göleti ve 300 bin metrekarelik yeşil alanı olan bir  yer. Yeşillikler içerisinde nereye bakıyorsak bembeyaz gelinlikler içerisinde çıtı pıtı gelinler, kimi beyaz, kimi siyah smokinler içimde sevimli damatlar var. Eskiler iki bayram arası düğün olmaz derlerdi ama yeni nesil iki bayram arası evlenin diye algılamış olmalı bu sözü. 

Neyse, Sanırım dış mekan düğün fotoğrafçılığı başlı başına bir meslek olmuş da haberim yok. ( İçinizden 'her şeyden de haberin olmasın' diyeniniz varsa teessüf ederim.) 
Gördüğümüz onlarca gelin- damadın fotoğrafçıları tek başlarına çalışmıyorlar. Yanlarında yardımcıları, kimilerinin ellerinde şemsiye, balon, çiçekler olduğu halde değişik konseptlerde resimler çekiyorlar. Bazıları ekip halinde çalışıyorlar. Ellerinde güneşten yararlanmak için parlak levhalar, aksesuarlar..
Gelin ve damat birbirlerine sarılmış, resim çeken komut veriyor;
"Gelin hanım, siz yüz vermeyin, damat bey siz de gelin hanıma bakın."
Bak sen mizansene!

Kırmızı bir şemsiyenin altına girmiş bir çift mutlu gülümsüyor. Bazı çiftlerde gerginlik seziliyor ama genelde gelinler çok rahat, damat, "Bir an önce bitse de gitsek" havasında.
Damat kıyafetleri üç aşağı beş yukarı aynı fakat gelinlikler biçim biçim. İçlerinden tek bir tanesinin gelinliği dikkat çekiyordu. Çünkü omuzunda melek dövmesi olan sarışın gelin hanımın gelinliği mini olarak tasarlanmıştı.

Dışarıdan o kadar sevimliler ki resimlerini çekiyorum.
Uzmanlar evliliklerin ilk beş yılında sorun yaşamayan çiftlerin evliliklerinin sağlam temellerde ilerleyeceği fikrindeler. Bazıları aşkın ömrü 3 yıl diyor. 
Mutlu bir tebessümle evimize dönerken bu pırıl pırıl gençlerin uzun yıllar sevgiyle birlikte yaşamalarını diliyorum.

Hiç yorum yok: