24 Eylül 2012 Pazartesi

0KULLAR AÇILDI


Ortanca kızım bu yıl Üniversiteye başladı, küçük lisede zaten, büyük kızım utanmasa sürekli okuyacak. Yüksek Lisans yaptığı okula yakın bir ev buldu kendine, yakında taşınacak. Tez hazırlarken kütüphanesinden yararlanmak istiyormuş, işine de yakınmış. 
Ben de şimdiden servis şoförü gibi sırayla kimini otobüs durağına kimini okula bırakmaya başladım.  Amerikan filmlerinde anneler sabah erkenden çocuklara krep yapar, çocuklar bir iki dilim ısırıp kalkarlar, anne genellikle station vagon arabalarla çocukları okula bırakır. Bizde de "Hadi geç kalıyorsunuz, çantanızı aldınız  mı, yemeğini yemiyor musun?" replikleri aynı. Bir tek sabah krepimiz ve Amerikan arabamız eksik.
Kim ne derse desin ev kadınının en özgür olduğu zamanlar çocukların okulda, eşlerin işte olduğu zamanlardır. Zaten tekelinde olduğu ev iyice kendine kalır. Evde  ayağının altında kimse dolaşmadığı için  rahatça temizlik yapar, bir arkadaşına sabah kahvesine gider, televizyon karşısında keyif çatar. Ben bu saydıklarımın ilk kısmını yapıp zamanım kalırsa arkadaşlarımla dışarıda kahve içmeyi tercih ediyorum.
Ohh! Hayat size güzel diyeniniz varsa teessüf ederim. Uzun yıllar çalıştım, üç çocuk baktım, şimdi emekli olduğum halde aylık bir dergide Kültür Sanat sayfası hazırlıyorum. Blog yazıyorum, ( tamam şu sıralar biraz ihmal etmiş olabilirim):) ve yazıyorum bir şeyler.

Bu yıl 17 milyon öğrenci okula başladı. Bunlardan 2 milyon 500 bin tanesi yüksek okul diğerleri ilk ve orta öğretimde okuyan öğrencilerden oluşuyor. 
Bakalım diğer ülkelerde durum ne?
Amerika'da eğitim 6 yaşında başlıyormuş. 4-5 yaşlarındaki çocuklar yuvaya gidiyorlarmış.
İlkokul 5 yıl, ortaokul 3 yıl, Lise 4 yılmış. Lisedeki kredilerine göreçocuklar  istedikleri bir üniversitenin sınavına girebiliyorlarmış.
İngiltere'de eğitim; Zorunlu eğitim 6 yaşında başlayıp 10 yıl kesintisiz devam ediyormuş. Liseyi bitiren öğrenci iki akademik dönemi kapsayan ön eğitim sonundaki başarısına göre bir üniversiteye devam edebiliyormuş.
Fransa'da eğitim; Okuma yazma oranının %99 olduğu ülkede her yıl eğitime 64 milyon Avro ayrılmaktaymış. Zorunlu eğitim 6 yaşında başlayıp 10 yıl sürüyormuş.
Almanya'da eğitim; İsteğe bağlı olarak 3 ve 6 yaş arası devlet eğitim sağlamaktaymış. 6 yaştan sonra zorunlu eğitim 9 yıl sürüyormuş. Liseden sonra üniversiteye girmek isteyen çocuklar için bizdeki LYS gibi Abitur sınavları varmış.

İsveç'te eğitim; İsveç'te istenildiği taktirde 1-6 yaş arası çocuklar ücretsiz anaokuluna gidiyorlarmış. 6 yaşından sonra 10 yıl zorunlu eğitim varmış.
Rusya'da eğitim; Okul öncesi eğitim ailenin isteğine bağlıymış, Çocuklar 6-7 yaşında ilkokula başlayıp 11 yıllık eğitimden sonra sınava tabi tutulurlarmış. Aldığı puana göre hangi üniversiteye gideceği kararlaştırılırmış. Bunlar mesleki eğitim, Üniversite seviyesinde olmayan yüksek öğretim ve üniversite gibi kategorilere ayrılıyormuş.
İran'da eğitim; 1 yıl okul öncesi eğitimin ardından, ilkokul 6 yıl, ortaokul 3 yıl, lise 4 yıl olarak eğitim veriliyormuş. Kız ve erkek çocuklarına farklı dersler verilmekteymiş. Erkek çocuklarına mesleki konularda eğitim verilirken kız çocuklarına elişi, hemşirelik konuları öğretiliyormuş. Son olarak bizdeki sisteme benzer  3+3+3+3 sistemine geçileceği konuşuluyormuş.

Bu yıl yeni yasayla birlikte yürürlüğe giren 4+4+4 sistemi bir sürü tartışmayı da beraberinde getirdi. Büyük kızımı 5 yaşında yuvaya yolladım. O kadar ağladı yaygara kopardı ki iki üç gün dayanabildik, okuldan aldık. Ertesi yıl 6 yaşında anaokuluna yolladık. Ağlamalarını okulun dışındaki arabamızın içindeyken bile duyuyorduk. Bir kaç gün sonra ağlamaları kesildi ama okulda çok mutsuzdu. Sonra ilkokula başladı; "Artık ağlamaz" diye düşünürken ilk günden başladı ağlamaya. Bir ay boyunca salya sümük gidip geldi okula.
Fakat; sınıfın ilk okuma yazma bilen çocuğu oldu, başarı belgesi verdiler. Yıl sonu tiyatro oyununda  ezberi çok iyi diye başrolü verdiler, kendi rolünün haricinde diğer rolleri de ezberleyip arkadaşlarının takıldığı yerlerde sufle veriyordu. Eğitim hayatı boyunca bir sürü burs aldı, şimdi bile yüksek lisansını burslu okuyor.
Diğer kızlarım beş yaşından itibaren okula severek gittiler, hiç bir problem yaşamadım. İyi öğrenciler oldular ama ablaları kadar çalışkan olamadılar.
Eğitim çocuklara ne  öğrettiğimizden ziyade onların öğretilmek istenenden ne kadarını aldıklarıyla ölçülür düşüncesindeyim. 
Bütün çocuklara zihin açıklığı, anne ve babalarına da kolaylıklar diliyorum.


4 yorum:

Uyuşuk Hayalperest dedi ki...

Sizede kolay gelsin. :)
Öğrencinin kendisinden ziyade, öğretmeninde etkili olduğunu düşünüyorum. İnsan ne kadar öğrenmek isterse istesin, zeki olsun, karşısında düzgün biri yoksa, vasatın üstüne çıkamaz bence.
Ben dersi dinleyen bir öğrenci idim. Çalışkan yada zeki değildim. Ama başarılı idim. :D Şimdi kpss için, o yıllardan kalma bilgilerimi tazeledim. Tabi çoğu unutuldu ama tekrar iyi oluyor.
Öğretmen büyük bir etmen.

selma dedi ki...

Size kpss de başarılar dilerim. Umarım iyi bir sonuç alırsınız.:)

Uyuşuk Hayalperest dedi ki...

Umarım, teşekkürler. :)

mine dedi ki...

ne tatlı bir aile sizin ve çocuklarınızın başarılarınızın devamını dilerim