19 Mayıs 2012 Cumartesi

KINA GECELERİNİN DE MODASI VAR


Kına geceleri kültürümüzün vazgeçilmezleri arasında yer alıyor. Hatta düğün yapmayıp sadece nikah yapanlar kına gecelerine özen gösteriyorlar.
Kına geceleri yörelere göre değişim gösterse de; "Yüksek yüksek tepelere ev kurmasınlar." türküsü her durumda söyleniyor.
Bir yıl içinde davetli olarak üç kına gecesini, bulunduğum mekanda tesadüfen karşılaştığım iki kına gecesi seremonisini izleme fırsatım oldu.
Arkadaşımın doğum günü dolayısı ile gittiğimiz, Lübnan yemekleri ile tanınan mekanda iki ayrı kına gecesi vardı. Bazı gençler geleneksel kına gecelerinin tersine kendi aralarında eğlenmeyi tercih ediyorlar. Grupta kına gecesini kutladıklarını kafalarına taktıkları kırmızı tüllerden oluşan taçlardan anlıyorsunuz. Bu kına geceleri daha ziyade Amerikan filmlerinde izlediğimiz bekarlığa veda partisi tarzında olsa da yukarıda bahsettiğim gibi "Yüksek yüksek tepeler.." başladığında herkes aslına rücu ediyor.

Arkadaşlarım çocuklarını evlendirmeye başladı. Akşam yüne böyle bir kına gecesine davetliydim. Genç yaşta kayınvalide olan arkadaşım cıvıl cıvıl halleri ile kayınvalideden ziyade gelinin arkadaşı gibiydi.
Kına geceleri organizasyonu bir sektör olmuş haberim yok.
25 yıl önce kendi kına gecemde Sapanca'daki evimizin bahçesinde davullu zurnalı eğlence düzenlemiş  Kasap havası, Çerkez oyunları, Abaza dansları eşliğinde geç vakitlere kadar eğlenmiştik. Eskiden kına gecesi düğünden bir gün önce olur, ertesi gün o yorgunlukla düğün telaşına girilirdi.
Şimdi durum değişmiş. Kına geceleri artık düğünden en az iki gün önce yapılıyor. Böylece arka arkaya iki yorgunluk olmuyor.

Yeni nesil kına gecelerinin ritüeli şöyle; Renkler kırmızı üzerinde yoğunlaşıyor. Gelinin kıyafeti, masa düzenlemeleri, süsleri genellikle kırmızı. Gelin önce tuvalet tarzı bir giysi ile karşılıyor misafirleri. Gecenin ortalarında kına yakma merasimi sırasında kaftan tarzı kıyafet giyiyor, başında yüzünü örtecek kırmızı süslü bir eşarpla arkadaşlarının eşliğinde mumlarla piste geliyor. Kınayı taşıyan mutlaka genç bir kız olmalı ve anne babası sağ ve mutlu geçinen insanlar olmalı ki yeni evlenecek çiftler de mutlu olsunlar.
 Eskiden Yüksek Yüksek tepeler" türküsü kızlar tarafından söylenirken şimdi müzik setinden yüksek perdeden söyleniyor. Gelin sahnenin ortasında süslü bir koltukta oturuyor, arkadaşları da ellerinde mumlarla etrafında dolanıp şarkıyı bitiriyorlar. Bu esnada gelinin ağlaması makbul kabul ediliyor. Hem ağlarım hem giderim misali. Ama ağlama işi sadece geline mahsus değil, misafirler anne ve kayınvalidenin de ağlamasını bekliyor. Hatta annesi vefat edenler bu türkü eşliğinde ağlıyor.

Allahtan bu durum kısa sürüyor ve müzik değişiyor, herkesin neşesi yerine geliyor.
Sonra gelinin avucuna kına konuluyor ama gelin avucunu kapamıyor. Burada kayınvalidenin gelininin avucuna altın koyması gerekiyor. Böylece alkışlar arasında gelin kına yakıyor. Bu arada daha önceden hazırlanmış kınalar ve çerezler  şık paketler içinde konuklara dağıtılıyor. Ardından yöresel oyunlar oynanıyor. Bazı kına gecelerinde gecenin tek erkeği olan damat görünüp gelinle oyun oynuyor ve salondan ayrılıyor. Bu gecelerde damatlar siyah pantolon ve beyaz gömlek giyiyorlar.
Gecenin en güzel kızı mutlaka gelin oluyor, yeni nesi gelinler dal gibiler ve düğün öncesi ciddi bir diyet yaparak gelinliğin ve tuvaletlerinin içinde çok güzel görünüyorlar.
Kına geceleri erkek anneleri için bir nevi kız beğenme fırsatı da doğuruyor. Bazen komik durumlar da söz konusu olabiliyor;
"Gelinin yanındaki şu uzun boylu, yeşil elbiseli kız kim? Bizim oğlana kız arıyoruz da."
"O genç kız gelinin abisinin hanımı."
?
..

Hiç yorum yok: