17 Mart 2014 Pazartesi

KEMERLERİNİZİ BAĞLAYIN


Ferzan Özpetek'in 10. filmi Kemerlerinizi "Bağlayın" Cuma günü gösterime girdi. Senaryosunu ve yönetmenliğini yaptığı filmin ismini duyunca konusu uçakta geçecek bir film bekliyor insan. Ya da öğle bir film olacak ki uçuracak bizi. 
Sağlık Ve Yaşam Dergisinde gösterime girecek filmler hakkında bir ay önceden filmle ilgili yazı yazmıştım zaten. Sıkı bir Ferzan hayranı ve takipçisi olan sevgili arkadaşım Nesrin 10.00 seansına gidiyoruz deyince ikiletmedim.
Salonda 11 kişi var. Herkes ikişer ikişer birbirinden uzak oturuyor. Sadece bizim önümüzde bir kadın tek başına gelmiş, hemen ayakkabılarını çıkarttı ve ayaklarını öndeki koltuğun arkasına uzattı. 20 dakika süren reklamlar boyunca cep telefonundan İnstagram ve Tewetter takip etti. Film boyunca gözüm pembe çoraplarına takıldı.

Film şakır şakır yağmurlu bir havada otobüs durağında hem otobüsü, hem de yağmurun dinmesini bekleyen bir gurup insanın görüntüsü ile başlıyor.
Başkalarını bilmem ama ben filmlerde cinsellik içeren sahnelerin öyle ulu orta görünmesinden hoşlanmıyorum. Elin İtalyan erkeğinin poposunu görmek hangi kadının hoşuna gidiyorsa gitsin de  beni rahatsız ediyor. Bu sahneler olmazsa da olabilirdi ya neyse. 
İtalyanca biraz kaba bir dil  derler ya, romantik bir sahnede kadın konuşuyor, dersin ki kavga ediyor. Ferzan Özpetek, Ayşe Arman röportajında en  sevdiği sahnelerden birinin mutfak sahnesi olduğunu söylemişti, bunu okuduğumdan mutfak sahnesindeki konuşmalar gerçekten ilgimi çekti. Kadın hasta, doktora gitmiş ama adam yanında değil, akşam eve geldiğinde sanki hastalık mevzusu yokmuş gibi yemekten, çocuklardan konuşuyorlar, ama ikisi de sözlerle ifade etmeden duygularını hissettiriyor. 
Kadın "Belki de öleceğim, keşke yanımda olsaydın." Adam: "Seni o kadar seviyorum ki kaybetmekten korktuğum için gelemedim." sözleri duymasak da bunu hissettiriyor oyuncular.

Filmin erkek kahramanı Antonio duygularını sinirlenerek belli eden Türk erkeklerine benziyor, Türk erkeği gibi çocuklarını şımartan ama çocuklarla ilgili bir iş olunca müsait olmadığını söyleyen baba. Müsait olmayan baba da iş adamı falan değil, araba tamircisi, boş zamanlarında halı saha maç yapıyor ve mahalledeki kuaförle ilişkisi var.
Kemerlerinizi Bağlayın Ferzan Özpetek'in diğer filmlerinde olduğu gibi eşcinselliğe senaryonun bir yerinde mutlaka yer verdiği tipik İtalyan filmlerinden biri olmuş.
Ferzan'ın mutfak sahneleri, sofralar ve her ne kadar İtalyanca sözlerini anlamadıysam da şahane şarkılar bu filme gitmek için ekstradan sebepler gibi görünüyor.


2 yorum:

Uyuşuk Hayalperest dedi ki...

Cahil periler..
Bu filmini izlemiştim ilk olarak. Sevdim de. İnsanın ruh halini, psikolojisini anlatan çoğu filmi seviyorum.
Ama bu filme pek içim ısınmadı. :)

selma dedi ki...

Ne diyeyim bilemedim. :)