3 Mart 2013 Pazar

BEETHOVEN' I ÖZLEMEK

Bir şeyi özlemek için önce onunla bir temasınız olmalı ki yoksunluğunda özlediğinizi hissedebilirsiniz. 
Ben Beethoven'ı özledim...
"Abartma!" dediğinizi duyar gibi oluyorum.
Ertuğrul Özkök Hürriyet gazetesindeki köşesinde "İstifa Ediyorum" diye bir başlık attı onu sevmeyenler nihayet kurtuluyoruz diye sevinçle, sevenler de üzüntüyle tıkladılar gazetelerin İnternet sayfasını. Gazeteoku.com sitesinde  sanırım ilk kez yazısı en çok tıklanan oldu. Oysa istifası gazetedeki köşesi ile ilgili değil, Türklüğü ile ilgiliydi. 
Yani yılların gazetecisi bile böyle bir başlık attığına göre naçizane blogger olarak neden bu başlık olmasın diye düşündüm. Hem benim geçerli bir nedenim de var.
Evet ben Beethoven'ı özledim...
İki yıl önceki yazılarımdan birinde yeni taşındığımız evde alt komşumuzun kızı günün hep aynı saatlerinde piyano çalıyordu. İlk önce kısa kısa belli belirsiz tıngırdatmalar, sonra şahane bir müzik.
Yaklaşık yarım saate yakın çaldıktan sonra, son olarak hep aynı beste ile bitiriyordu çalışmasını. İşte benim heyecanla beklediğim kısım! 
Beethoven ve "Für Elise"
Ne iş yapıyorsam bırakır, kafamda onlarca anı; Dalar giderdim geçmiş yıllara.
Güzel olan her şey çabuk bitiyor. Ya da çabuk bittiği için güzel bazı şeyler. 
Yaza doğru alt komşumuz taşındı. Ev bir kaç ay boş kaldıktan sonra yeni sahipleri geldi. Evin hanımını henüz görmedim, çocukları var mı yok mu bilmiyorum, sadece otopark yerlerimiz yan yana olduğu için evin erkeği ile bir iki kez karşılaştım. Apartmanın temizlik görevlisinin dediğine göre çok saygın bir meslek olarak bildiğimiz işleri var. Ama hepsi bu kadar. 
Taşındıklarından bu yana o kadar gürültülerini duyuyorum ki bazen migrenim tutuyor. Sürekli kavga ediyorlar, kadının çığlıkları evimin her odasından duyuluyor. Yeni bir ev almışsınız, insanlara yardım ettiğiniz güzel bir mesleğiniz var. Sizi bu kadar kavga ettirecek hangi düşüncenin, sıkıntının sahibisiniz?
Ev, araba, güzel giysiler, kaliteli bir hayat, iyi bir meslek mutlu olmaya yetmiyor anlaşılan. 
Şimdi olur olmaz saatlerde erkeğin kısık, kadının bas bas bağıran sesini duyduğum zaman, ikindi vakti günümü mutlu kılan piyano sesini arıyorum. 
Ve Beethoven'ı özlüyorum.


1 yorum:

Blogger Bolat dedi ki...

Çok nadan bir şehirde yaşıyoruz alışmalısınız belki de.