5 Kasım 2012 Pazartesi

NEREDE KALDIM?


Bloger arkadaşlarımın bazılarında  aynı yazılara rastladığım gibi bende de bir ihmalkarlık başladı. Bu durum bir çeşit yazı yazamama, kelimeleri toparlayamama, elimin bir türlü blog sayfasına gitmemesi gibi oldu. Sonra baktım ki ne çok yazı paylaşmış arkadaşlarım. Çoğunu sokakta yanımdan geçse tanıyamam ama birbirimize bu sayfalarla içimizi açtığımız için tanıyorum onları. 
Kurban Bayramı bir çırpıda geçti. Her zamanki gibi Sapanca'da geçirdik bayramı. Çocukluğumu saymazsak ilk kez kurbanımızın kesilmesi ritüeline şahit oldum. Aslında ben gittiğimde kurban kesilmişti ama yine de bir kenarda duran kesik başı görünce içim bir tuhaf oldu. 
Sapanca halkı gerçekten gelenekleriyle yaşayan bir halk. Kurbanımızı kestiğimiz kişilerden sadece birini tanıyorum; O da kuzenim. Kuzenimin ortağı ve akrabaları ile birlikte "Danaya girdik." 
Kurban kesilen yer Sapanca'nın bir köyü. Ev sahibi kadınlar hemen çay yapıp ikram ettiler. Ardından kurban eti dağıtılana kadar etten önceden aldıkları parça ile kavurma yapıp ikram ettiler. Daha sonra her şey bittikten sonra eve yemeğe davet ettiler. Gitmemek kaba kaçacağı için yemeğe oturduk. Fasulye turşusu, ev ekmeği, kavurma, ayran ve baklavadan oluşan yemeğimiz gerçekten lezzetliydi.
Bayramdan önce  yardımcı kadın ile birlikte bütün evi temizledik. Ama annemi bir türlü memnun edemedik. Elinde bastonu tam karşımızda oturup emirler yağdırdı. Kadınla birbirimize bakıp gülümsedik, kendi işimize devam ettik. Akşama doğru yorgun argın oturdum ki; "Eee; tatlı yapmayacak mıyız?" demez mi. 
Allahtan kuzenim karısı ile çıkageldi. Ellerinde koca bir tepsi baklava ile. Başka hiç bir şeye bu kadar sevinemezdim. Hayatımı kurtardı. 
Bayram boyunca gelen giden bitmedi. Bir ara fırsat bulup İzmit'e amcamı ziyarete gittik. Canım amcam bir süredir alhzeimer hastası. Bizi tanımadı ama belli etmek de istemiyor sanki. Yengem sordu; "Bunlar kim?"
"Bizim çocuklar işte."
Karısını kardeşi sanıyor, komşu sanıyor bizi nereden hatırlayacak. Amcamla Yengemin hiç çocuğu olmadı. Belki de bu yüzden kimse kırmamış olsa gerek bizim çocukluğumuzdan beri duran objeleri var. Bunlardan biri olan sigaralık çok ilgimi çekti onun resmini paylaşmak isterim. 
Altı gün boyunca yarım asra gelmiş bir kadın gibi değil de annemin 25 yaşında zamanı durdurmuş kızı gibi koşuşturup durdum Sapanca'da. Arkadaşlarım, kuzenlerim, komşular, akrabalar...
Güzel bir bayramdı. 
Bu vesile ile herkesin geçmiş bayramını kutluyorum.

6 yorum:

Uyuşuk Hayalperest dedi ki...

Güzel bir bayram olmuş. Sevindim adınıza.. :)

Dört Yapraklı Yonca dedi ki...

yeniden yazılarınızı okumak güzel, sevgiler :))

selma dedi ki...

teşekkür ederim yonca..:)

Adsız dedi ki...

Yazilariniz cok guzel sanki bir kitap gibi 2 saate yakindir bikmadan gecmis yazzilarinizi okuyorum saglicakla kalin:)

selma dedi ki...

Teşekkür ediyorum..:)

Adsız dedi ki...

Tum yazilarinizi tek tek bikmadan ve buyuk bir keyifle okudum ama uzulmedimde diyemem keske bitmeseydi diye ama bundan sonra siki bir takipcinizim .....(hatice) ;))