3 Nisan 2014 Perşembe

SEÇİMLER BİTTİ, BİZ ŞİMDİ NE İLE OYALANACAĞIZ?



Son bir kaç aydır, bir gürültü patırtıdır gidiyordu güzel ülkemde. Televizyonlarda bas bas bağıran insanlar, yenmek için her şeyin mübah olduğunu düşünen zihniyetler, sözde hizmet için yapılan atışmalar, küçük düşürmeler, iftiralar, alaylar....
Nihayet sona erdi, başımız göğe erdi...
Bilmiyorum başkaları da merak ediyor mu ama kafama takılan bir konu var; Bu nasıl bir hizmet aşkıdır ki kavga dövüşle, birilerini ezerek, rekabeti savaşa dönüştürerek bir makama geliyorsun? Bu kadar önemli gördüğün makamı ne için kullanacaksın? 
Sapanca'da geniş bir sülalem var, amcalarımızdan biri iki dönem Belediye Başkanlığı yaptı, şimdi olduğu gibi bir yozlaşma yoktu. Bölgenin sevilen kişisi başkan olur Ankara ile kasabanın aracılığını yapardı. Şimdi ise bir çok yerde beldede oturmadığı halde parti tarafından o beldeye ikameti alınan kişiler Belediye Başkan adayı oluyor, kişiler değil parti seçiliyor.

Seçim günü Sapanca'daydım. Sabah erkenden kuzenlerim annemi oy atmaya götürmüş; "Galiba yanlış kişiye oy verdim." diyor. Ne yaptığını sormuyoruz ama gönlünde kimin olduğunu biliyoruz. Züğürt Ağa filminde köyün ağasına sandıkta bir oy çıkmıştı, ailesi o oyu kendilerinin attığını söylüyordu. Züğürt ağa sinirlendi;
"Ula bu oy sizinse benim oyum nerededir?" Züğürt ağanın işçisi şapkasının içinden bir kağıt çıkartarak o meşhur repliği söylemişti.
"Karşı parti bize tapular verdi, cennetten çok güzel yerler ayarlamıştır ağam."
Ağanın; "Önce bu dünyada bir tapu ayarlayın " Sözüne karşılık köylünün cevabı şahaneydi.
"Bu dünyada tapular çoktan paylaşıldı ağam."

Sapanca'da değişen pek bir şey olmadı, muhtarlık oyları bir iki mahalle hariç aynı kişilere gitti, Belediye Başkanlığı aynı partiye, Büyük Şehir Belediyesi aynı partiye. 
Ara sokaklardaki pırıl pırıl Arnavut kaldırımlarının aksine evimizin önündeki koca cadde iki yıldır hala yapılmadı. Ama annem bu sefer umutlu.
...
Şimdi bir süreliğine fabrika ayarlarımıza dönebilecek miyiz yoksa Cumhurbaşkanlığı seçimleri için aynı süreci tekrar yaşayacak mıyız?
Kendi adıma daha fazla siyaset kaldıramayacak gibi hissediyorum.
Ne dersiniz?



2 yorum:

Uyuşuk Hayalperest dedi ki...

Hele o sonuçlar açıklandıktan sonra edilen hakaret dolu sözler.. beni en çok onlar bıktırdı. sinir etti. Sırf sahip olduğu görüşe sahip değil diye insanlara hakaret etmeyi kendinde hak görenler.. ona aynı çirkinlikle cevap verenler..
Neyse ki onlarda sustular galiba. :)
Bende artık böylesi şeyler duymak ve görmek istemiyorum..
İyi günler olsun. :)

selma dedi ki...

Aslında bir süre televizyon ve gazetelerdeki hiç bir şeyi takip etmemek lazım. Anca kendimize geliriz.