20 Ekim 2011 Perşembe

ÖLSEM DE GAM YEMEM


İngiliz Intependnet gazetesi "Ölmeden önce yapılması gereken 100 şey" sıralamasına Kırkpınar yağlı güreşlerini ve Mevlana'yı anma etkinliklerini görmeyi önermiş.
Mevlana'yı Anma Etkinliği için diyecek bir şeyim yok fakat  İngilizin düşündüğü ölmeden önce Kırkpınar Yağlı Güreşlerini izlemek memleketimizde kaç kişinin aklına gelir kestiremedim.
Son zamanlarda pek moda oldu. 
Ölmeden önce yapmamız gereken şeyler.
Ölmeden önce gidilecek ve görülecek yerler.
Ölmeden önce yenmesi gereken yemekler.
Okunması gereken kitaplar, vesaire...

Geçenlerde bu soruyu anneme sordum. Sen misin bunu diyen, zaten hasta olan kadın bir alındı, bir korktu ki sormayın. Aslında şaka yapmış, maksat muhabbet olsun diye sormuştum; Yoksa annem galeyana gelip "Himalaya'lara gitmek istiyorum" dese ne halt edeceğim. Neyse gönlünü zor aldım ama içten içe az bir ömrü kalmış da gönlünü hoş ediyoruz gibi düşündüğünü sanıyorum.
Ölmeden önce ne yapmak istersin diye sorduğum kişilerin pek çoğu tatil ve seyahat  odaklı isteklerini sıraladılar. Bir iki  tanesi öteki dünyaya giderken diş bilediği kişileri de yanına getirmek istediğini söyledi. Yani ölecek ama hala başkalarının derdinde.
Biri tam ölmeden bir kaç dakika önce eşini bir güzel hırpalamak istediğini söyledi. Kızcağız eşinden yıllarca şikayet etmişti çünkü.

Çocuğu olanların hemen hepsi çocuklarının istikbali ile ilgili güzel sonlar görmek istediklerini belirttiler.  Evli ve çocuklu olanların pek çoğu kendisini bu isteğin sonuna koyarak ailesi için dileklerini sıraladılar. Yahu şöyle düşün sen öleceksin onlar yaşayacak. Tamam çocukların için iyi dileklerde bulun da kendin için de başka isteklerin olsun.

Bu arada bencillik yaptım ve kendi listemi çıkarttım.
Ölmeden önce Avusturalya ve Yeni Zelanda'ya gitmek.
En az 5 tane roman yazmak. (Yani bu yaştan sonra anca yazılır diye, yoksa daha fazla da olabilir hani.)
Gemi ile fiyortları gezmek. 
Sapanca'da bahçesi olan küçük bir ev sahibi olmak. 
Oxford'a bir kez daha gidip, oradaki tarihi taş evlerde bir kaç gün kalmak. 
Bir gün öğleye kadar hasta olmadığım halde yatakta yatıp keyif yapmak. 
Dünyada güneşin doğuşunun en güzel izlendiği yer olan Nemrut'ta "Beyefendi" ile güneşin doğuşunu izlemek.
Trans Sibirya treni ile Sibirya'dan başlayarak Moskova'ya kadar seyahat etmek.
Ve bunları yaşayabilmek için sağlıklı olmak isterim.






1 yorum:

Adsız dedi ki...

ben düşündümde hiç bir şey bulamadım deprasyondamıyım neyim t.k