31 Ekim 2011 Pazartesi

PLAN


"Bir süredir yazılarımı yazamadım. Süreklilik benim için önemlidir" demiş Yekta Kopan" Fil Uçuşu" adlı Blogunda. Tam benim içimdekileri yazmış.   Çok istediğim halde, yedeklerim olduğu halde sıcağı sıcağına bir şeyler yazamadım. Takip edenlerden, "Nerede yazıların?" diyenlerden özür diliyorum.
Kuzenim bir süredir Sapanca'daki evini satıp, İstanbul'a taşınmayı düşünüyor. Çünkü  tek kızı İstanbul'da okuyor dolayısı ile kızıyla daha fazla zaman harcamak istiyor.
Kocaman bahçesinde çeşit çeşit çiçeklerin olduğu  iki katlı, sevimli bir evi var oysa.

Bir süredir satışa çıkartmasına rağmen satılmamasını garip bulduğumda daha garip ve unutamayacağım bir şey söyledi.
"Ben bu evi ne kadar satmayı istiyorsam, aynı derecede bu evi almak isteyen biri olmalı, almak isteyenin zamanında parası olmalı, ben bu evi sattığımda İstanbul'da alabileceğim ev hazır olmalı, yani o evi de birileri satmak istemeli. Görüyor musun küçücük bir isteğimiz için ne kadar çok plan yapılması gerekiyor."
Böyle bir düşünce içine girdiğimde kaderimizin ne kadar ince ayrıntılarla şekillendiğini görüp dehşete düşüyorum. Şimdi yazmaya hazır olmadığım ama yıllar sonra belki paylaşabileceğim bir çok ayrıntıya baktığımda hayatta hiç bir şeyin tesadüf olmadığını anlıyorum.Tesadüflerin hayatımızı değiştirme olanakları yok aslında, hatta tesadüfler yaşantımızı şekillendiren planın küçücük parçaları. 

Çok kaderci olduğum söylenmez ama kaderin değiştirdiği hayatlara şahit oldum. 
Bir süredir yazamadım, ama aslında yazacağım konu bitmedi..
Hayatta olduğumuz sürece hayata dair konular çoğalarak varlığını sürdürecek.
Sadece bizim gören gözlerimiz, hisseden kalbimiz hangi konuda ne söyleyeceğimizi belirleyecek.
Yıl 1939. 
Margareth Mitchell Amerikalı çiftlik sahibi bir adamın karısıydı. Evinde çocuklarıyla sıradan bir hayat sürüyordu. Ev kadınlığından sıkılmıştı ama yapacak bir şeyi de yoktu. Bu yakınmaları karşısında kocası ona "Yaz o zaman." dedi.
Margareth bir roman yazdı.  Romanı o kadar tutuldu sevildi ki sinemaya uyarlandı. 10 dalda Oscar ödülüne sahip oldu. Amerikan Film Akademisinin hazırladığı en iyi 100 film arasında 4. sıraya yerleşti. 
"Rüzgar Gibi Geçti" romanının yazarı Margareth Mirchell o kadar ünlü oldu ki kıskanç komşusu şöyle dedi.
- "Romanın tahminlerimin üstünde güzel olmuş. Kime yazdırdın?"
Yazar zekice cevap verdi;
-"Beğendiğine sevindim,  kime okuttun?" 
...
Bu konuyu niye yazdım?
Tahmin edin?






1 yorum:

Adsız dedi ki...

gene tadına doyulmaz güzel bir yazı t.k