7 Aralık 2014 Pazar

OSMANLICA


Osmanlıca kursunda çektirdiğim bir resmin altına "Osmanlıca Kursunda" diye yazdım, paylaştım. Arkadaşlarımın bir kısmı resmim için bir önceki yazımda bahsettiğim gibi kendilerini iltifat etmekle yükümlü hissetmişler; "Ne kadar genç çıkmışsın, Çok güzelsin gibi" iltifatlar etmiş, bir kısmı "Like" yapmış. Bir arkadaşım da: "İleriye arkadaşım hep ileriye." diyerek Osmanlıca Kursuna gitmemi gericilik olarak yorumlamış.
Aslında birilerine izah edecek yaşı çoktan geçmiş olmama rağmen Tarih okuduğumdan dolayı Osmanlıca'da zorlandığımı ve bu yüzden kursa gittiğimi yazdım resmin altına.
Oysa "ileri" diyen arkadaşıma "geçmişe bakmadan ileriye gidilemeyeceğini" söylemem gerekirdi. Beceremedim.
Son bir kaç gündür Osmanlıca tartışmalarına baktığımda yorum yapanların kendi hayat felsefeleri doğrultusunda keskin yorumlar yaptığını görüyorum.
Eskiden yazılarını kaçırmadığım, kitaplarının kütüphanemde olmasından mutlu olduğum bazı gazeteci yazarlar Osmanlıca öğrenmeyi neredeyse bağnazlıkla bir tutuyorlar.

Hiç düşündük mü acaba bir asır  önceki kitaplarını okuyamayan kaç ülke var? İngilizce, Fransızca, Almanca, İtalyanca, Japonca öğreniyoruz da gururla bahsettiğimiz 600 yıllık Osmanlı'nın torunları olarak neden o dili öğrenmek istemeyelim ki. İngilizcesi normalin biraz üzerinde olanlar 500 yıllık Shakespeare eserini okuyabiliyorken 100 yıl önceki bir yazıyı okuyamıyor olmak iyi bir şey mi?
Ne işimize yarayacak? diyebiliriz.
Hadi itiraf edelim işimize yaramayacak o kadar çok şey öğreniyoruz ki?
Lisede öğrendiğimiz Fizik kurallarına, kimyasal simgelere gerçek hayatta ne kadar ihtiyacımız var. Şayet fizikçi ve kimyacı değilsek. Evimizde şarap yapmayacaksak, çaydanlığın buharı elimizi yaktığında buharlaşmayı hatırlayıp:" Sıcaklığın artması buharlaşmayı hızlandırır." gibi bir düşünce içinde mi oluruz. 
Zorunlu hale getirilmeden Orta öğretimlerde Osmanlıca dersi verilse kime zararı var. 

Üzerinde hat sanatı ile yazılmış bir tablo gördüğümüzde Allah'ın adının yazıldığı bir tablo olduğunu düşünürüz hemen, Ya da bir ayet veya  bir hadis. Aslında o yazıda hiç ilgisi olmayan bir isim yazabilir. Hatta "bu tablonun sahibi pek akıllı sayılmaz, bilmediği bir dili sırf güzel yazıldı diye duvarına asmış." yazsa nereden haberimiz olacak.
Osmanlıca güzel bir dil. 
Benim gibi yarım asrı devirmiş biri bile yavaş yavaş okumaya başladıysa zor da sayılmaz. 
Her şeye muhalefet olmayı;
Her şeyi dayatmayı bir kenara bırakabilsek ne güzel olmaz mıydı?

4 yorum:

Adsız dedi ki...

sizinle aynı fikirdeyim Osmanlı nın yaptığı tarihi eserleri gezdirip övünmesini biliyoruz da dilini öğrenmek niye zorlarına gidiyor anlamıyorum bu köksüzlük merakı bize iyi gelmiyor selamlar canan

Uyuşuk Hayalperest dedi ki...

Şimdi bende çok keskin bir yorum yapmak isterdim ama yapmamaya karar verdim. :)
Yanlış olmasın, Osmanlıca karşıtlarına cevap olarak. :)
Arapça okuyabiliyorum. Yanlış hatırımda kalmadıysa Osmanlıca kelimelerin Arapça olarak yazılması idi. Yani alfabe Arapçadan ama okunuş normal. Yani bu yazdıklarımı Arapça harflerle yazmak galiba Osmanlıca oluyordu.
Doğru mu kalmış aklımda.
Genel olarak böyle galiba.

selma dedi ki...

Aklınızda doğru kalmış sevgili uyuşuk hayalperest. :)

selma dedi ki...

Teşekkür ederim sevgili canan hanım.