23 Eylül 2014 Salı

FİLMLERDEKİ CİNSELLİK SIKMAYA BAŞLADI


Ütü yaparken aynı zamanda bir şeyler izlemeyi seviyorum. Genellikle izlediğim şeyler Kore dizileri oluyor. Birbirine benzemeyen konular, farklı bir kültür, özellikle tarihi dizileri gerçekten izlenmeye değer. Bu sefer Amerikan yapımı bir şeyler izleyeyim istedim. Ütü masasını hazırladım, izlemediğim DVD'lerden birini oynatıcıya koydum başladım ütüye. 
Diane Kruger'n başrol oynadığı bir dönem filmi. Türkçe adı "Güzel Kraliçem". Film başladı konu belli oldu. Zaten DVD'nin kapağından anlamalıydım ama... (İki kadın yüz yüze bakıyorlar.)
Bizim Fransa Kraliçesi tercihlerini kadınlardan yana yapmış. 
Ütüyü bıraktım DVD'yi değiştirdim, kızım bilgisayardan başını kaldırıp bakıyor ne yaptığıma. İkinci denemem 5 dalda Oskara aday olmuş bir film. Filmin adı "Her" Türkçeye "Aşk" olarak çevrilmiş. Daha ilk dakikalarda çiftler yatakta başladılar konuya, bu aşk yataktan çıkmaz gibi görünüyor. 

Yine ütüyü bırakıp oynatıcıya yönelirken kızım bilgisayardan gözlerini kaldırıp gülmeye başladı. TV'de öpüşme sahnesi çıktığında kafasını çeviren , ya da kanalı değiştiren ebeveyn gibiyim. itirazım tercihlerini hemcinslerinden yapanlara veya cinselliği hayatlarının en önüne koyanlara değil. İtirazım cinselliğin filmin konusunun önüne geçmesi, gözümüze sokulması.
Ama ısrarlıyım ütü yaparken film seyredeceğim.  (Bu arada ütü yarılandı bile.)
Tekrar bir film seçtim. Filmin adı Portre; Daha ne oluyor demeye kalmadan kızım bastı kahkahayı. Dayanamadım ütüyü bırakıp DVD çekmecesinde epeyi bir aramadan sonra bulduğum filmi alıp oynatıcıya yerleştirdim. Filmin adı "İbni Sina"
İbni Sina da sevişmesin bir zahmet... 
Bu arada ütü bitti, İbni Sina çıplak kadavraları kesmeye devam ediyordu. 

1 yorum:

Uyuşuk Hayalperest dedi ki...

Çok haklısınız. Ailecek izlenecek filmler ve diziler artık yok gibi.
Kaldı ki dediğiniz gibi tek başına bile izlenmiyorlar. :)