14 Ocak 2013 Pazartesi

İSTİFÇİ





Pek çoğumuzun içinde biraz istifçilik yatıyor olmalı, yoksa ne diye dolaplarımız aradıklarımızı bulmakta zorlandığımız kadar dolu, evlerimizin içinde eşyalar tıka basa olsun?
Uzmanlar istifçiliği obsesif kompülsif bozukluk olarak yorumluyorlar. Evlerimizde gereğinden fazla eşya, giyecek, içecek varsa ve bunları atamayıp, onlarla kişisel bir bağ kuruyorsak istifçiyiz demekmiş. 

Sevgili arkadaşım Filiz komşusunun takıntısından bahsettiğinde şaşırmıştık.
Eve adımınızı attığınız andan itibaren her yerde biblolar, aksesuarlar doluymuş. Sehpanın,  masanın üzeri eşyadan görünmüyormuş. Mutfakta boş yoğurt kutuları sıra sıra tavana kadar diziliymiş. 
Sadece bu kadar olsa iyi komşusunun liseye giden kızı kullanmadıkları bir odadan çuvalları getirdiğinde arkadaşım hayretler içerisinde kalmış. Çuvalların içerisinde paketleri hiç açılmamış halde Vakko'dan gömlekler, kazaklar duruyormuş. Fakat kazaklar her bedende ve her renktenmiş. Filiz sormuş; "Senin bedeninde olmadığı halde diğerlerini neden aldın?"
"Başkaları almasın diye."
Bazen aldıkları giysilere parası yetmediğinde mağazaya kapora bırakıp ayırtıyor, sağdan soldan borç para bulup ayırttıklarını alıyormuş. 

Ve tıka basa bir oda dolusu giysilerin  hiç birini giymiyormuş. İstifçilerin evinde bir orduyu giydirecek kadar giysi olsa da kendisi genellikle bir iki kıyafetle gezermiş.
Çöp evlerde yaşayanlar aldıklarıyla ve atamadıkları eşyalarla kişisel bir bağ kurduklarından istifçi oluyorlarmış. Bazı istifçiler arabaları olmadığı halde araba lastiği alırlar, tamirden anlamadıkları halde evlerini tamirhaneye çevirirlermiş.
Bir de hayvan istifçiliği diye bir kavram varmış. Evinde iki üç taneden fazla kedi köpek bakan insanlara denirmiş. Dışarıdaki bütün hayvanları kurtaracağım düşüncesi ile evine hayvanları doldururlarmış.

Avrupa ülkelerinde istifçilik yapanlara yardım edecek uzmanlar sizin yerinize dolabınızı düzenliyor, sizi ikna ederek gereksiz eşyalarınızı atıyormuş. Aslında bu uzmanlardan biri annemi ziyaret edip dolabını azaltsa çok güzel olurdu ya neyse..
Peki istifçilikten para kazanan var mı?
İskambil kartından dünyanın en  uzun kulesini yaparak Guinness rekorlar kitabına giren Harvard mezunu iskambil kartı istifçisi Bryan Berg kartlardan kuleler yaparak organizasyonlara katılıp iyi  para kazandığı halde biriktirdiği kartların kendisini ele geçirdiğinden yakınıyor.
Giysi istif ederiz, gazete, kutu, süs eşyası, şişeler ve hatta hayvanlar...
Keşke sadece çalışkanlık, iyilik, yardımlaşma ve dostluklar istif edebilseydik hayatımıza dünya daha yaşanılır halde olmaz mıydı?

Hiç yorum yok: