19 Mayıs 2011 Perşembe

TEŞBİH


Havaalanında "Beyefendiyi" bekliyorum. Onu beklediğimden haberi yok. Eskiden daha sık karşılardım. Bir süredir olmuyor, bu sefer sürpriz yapacağım.
Oturduğum yerden etrafı izliyorum. Türkçe ve İngilizce anonslar her iki dakikada bir kalkacak ve inen uçakları haber veriyor. 
Burası apayrı bir dünya, sanki "Araf."
Cennet ile cehennem arasında, bu dünya ile öteki dünya arasında. Herkes birbiriyle yanyana oturuyor ama o kadar da uzaktalar. Şehrin her bir köşesinden gelenler, başka ülkelerden gelip dışarıda kar mı yağıyor, yağmur mu, yoksa pırıl pırıl bir güneş mi var bilmeden aktarma yapanlar, birbirlerini tanımayan onlarca yüzlerce insan.
Bir mihenk taşı burası, dünyanın ortası.

Bir kadın henüz yeni yürüyen çocuğunun elinden tutmuş, diğer elinde valizi gidiyor. Çocuk annesinin kucağına çıkmak istiyor. Küçücük kollarındaki acıyı hissediyorum. Annenin eli aşağıda rahat ama çocuğun eli annesinin mesafesine ulaşmak için yukarıda ve bu durum canını yakıyor. Kalkıp söylemek istiyorum. Acıların bu yaşlarda başlamaması gerektiğini söyleyen duygularıma mantığım cevap veriyor;
- Kadın bir güzel azarlayabilir seni, boş ver.
Yaşlı bir çift etrafa bakarak  çıkış kapısına yakın bekliyor. Çok geçmeden kendisi genç ama gözleri babasından daha yorgun bakan bir adam giriyor içeriye. Yaşlı çiftin ellerindeki valize uzanıyor. Anneyi öpüyor, baba biraz geride ona da sarılsa mı sarılmasa mı karar veremiyor. El öpmekle yetiniyor. Sarılsaydı babanın çok hoşuna gideceğini ta yüreğimde hissediyorum. 
Beyefendinin yaşadığı şehirde dizi film çeken bir grup, dizideki karakterlerinin tam tersi kıyafetlerle kapıya doğru güle neşe ilerliyorlar. 

Anonslar devam ediyor. Kulaklarımda garip bir uğultu var, kahvemden bir yudum alıyorum. Bazen ölümü düşündüğüm oluyor. Bazen kendimi ölüme bir saniyelik mesafede hissediyorum.
Şimdi burada, Araf'ta bir yaşama arzusu doluyor içime.
İnsanlar geçip gidiyor önümden. Hikayelerini tahmin etmeye çalışıyorum. 
Yaşlı bir adam karşı masadan merakla bakıyor, belli ki önündeki deftere bir şeyler yazan kadının hikayesini merak ediyor.
Kim tahmin edebilir yaşadıklarımı? Beş yıl geriye gidip bu günü rüyamda görsem neye yorardım? 
Karşıdan yeni inen uçağın yolcuları geliyor.
Yerimden kalkıp beklediğim yolcuya doğru yürüyorum.

Hiç yorum yok: