Rahmetli babaannem derdi ki "Zengin parasıyla, fakir karısıyla oynarmış." Benim oyuncağım da bu yazılar. Sanırım biraz boş vermişim ki, sevgili arkadaşım Nuray bir güzel fırça çekince silkinip kendime geldim.
"Arkadaşım bu ne tembellik böyle, yazılarını düzenli yazmıyorsun." deyince nasıl utandım anlatamam. Karşı atağa geçip "Söyle bakalım bugün ne yazmışım?" deyip geçiştirmek yerine en mahcup halimi takınarak; "He valla haklısın." gibi abuk bir cevap verdim.
Blogspotların kapatılması, uzun bir süre açılmaması, açıldı derken bazı bilgisayarlarda çıkmaması hevesimi kırmış olsa gerek. Kırmızı kaplı Moleskinimde bire sürü notlarım olmasına rağmen buraya geçirmemişim.
Defterimdeki başlıklardan biri "Sebepsiz." Şöyle devam ediyor;
Bazen sebepsiz bir sıkıntıyla dolar yüreğiniz. Bir şey olacak, kötü mü olacak?
Hissedersiniz... Ya da sıkıntıyı davet edersiniz.
Hava da kasvetlidir. Yağmur ha yağdı ha yağacak. Güneş bile kendine izin vermiş, bir bulutun ardında öylece duruyor. Yok ki bir çabası. Nasıl olsa bir yerlerden çıkacak önünde sonunda. Sabahları kalkmak, akşamları uyumak zor geliyorsa. Aynadaki yüzünüz bir yabancı gibi bakıyorsa.
Zamansız zeminsiz ağlama isteğiniz oluyorsa.
Yemeklerin tadı, muhabbetlerin zevki azaldıysa, zamanın akıp geçtiğini görüp yakalamaya mecaliniz yoksa...
Durun yahu! Telaşa kapılmayın.
Tabi ki bunların hepsi olacak.
Mayıs ayındayız, bu ay size bir şey hatırlatıyor mu?
Evet, Bahar..
Bunları yaşayan yalnız siz değilsiniz.
Bahar rehaveti uzun sürer, çabuk unutulur.
Sabredin..
2 yorum:
Saygıdeğer Selma Hanım
Nuray hanımın uyarısı ile hızlıca yazı yazayım derken kelime hataları 3 den çok olan bir güzel yazı çıkmış ortaya:
onarmış: oynarmış
bire sürü: bir sürü
öğlece: öylece
selamlar saygılar-
Uyarınız için teşekkür ederim.
Düzeltmeleri yaptım.
Yorum Gönder