2 Mart 2011 Çarşamba

BİRİNCİ YAŞ


Fırsat buldukça anneme yazılarımı okuyorum.
Onun hikayeleri ile ilgili olanları dinledikçe "Aynısını yazmışsın." diyor.  Bazen değişik hikayeler anlatarak hatırlatmalar yapıyor. Yine bu Blog ile ilgili konuşurken şöyle dedi;
- Ne çok anlatacağın şey varmış.
Ne çok anlatacağım şey varmış.
Geçen yıl Mart ayında başladım yazmaya. Bir yıl içinde 15 binden fazla  sayfa girişi yapılmış. Gün içinde 50 kişi ile 180 kişi arasında ziyaretçim olmuş. Ziyaretçilerim yorum yapmaktan ziyade okumayı tercih etmiş.
Bir yıl içinde en çok okunan yazılarım; Yaşasın yemek yemek, Yola çıktım Mardin'e, Camel- Deve- Hamal, Anaokulu, Duyarlılık Nereye Kadar, Kırmızı- Beyaz olarak devam ediyor.

Bazı takipçilerim Google'da bir konuyu ararken tesadüfen bulup takip etmişler, bazıları başkalarından duyarak.
Ama bazı çekirdek okuyucularım var ki onların varlığını hissetmesem belki de bıkacak, bu kadar düzenli yazamayacaktım. Teşekkürü borç bilirim.
Bu Blog bana ne kazandırdı diye soracak olursanız. Öncelikle hayata bakış açımı genişletti. Daha toleranslı, daha ılımlı oldum. Öğrenmenin, araştırmanın yaşla alakalı olmadığını kavradım. 
Bir konudan bahsederken en az üç farklı yerden bilgi almaya, yanlış yazmamaya çabaladım. 
Ben bunları yazarken çok mutlu oldum.
Sevgili okuyanlarım.
Allah da sizi mutlu etsin. 
(  Grafikler istatistik sayfamdan alınmıştır.)

Not: Ben bu yazımı hazırladım, yayınlamadan bir gün önce bütün Bloglar mahkeme kararı ile kapatıldı. Gerekçe olarak bazı kişilerin Blogları amacının dışında kullanmaları gösterildi. Blog açtığımın yıldönümünde kapanmış olması haliye beni çok üzdü. 
Evde vazoyu abi kırar, anne sinirinden hem abiyi hem  de  suçsuz kardeşi döver. 
Hayatımızda vazo kıran abiler ve cezalandırmayı bilmeyen annelerin olmaması dileği ile..
Bütün suçsuz kardeşlere geçmiş olsun.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Selma Hanım,

Bloğunuzdaki 1.yaş günüzü kutlarım.
Size teşekkür ederim.