Geçen yıl bu zamanlarda "Seviyemizi Belirledik" başlığı altında bir yazı yazmıştım.
Küçük kızım üç yıl üst üste gireceği SBS sınavının ikincisine girmişti. Bu yıl üçledik ve bitti nihayet.
Küçük kızım, ortanca tavşanım ve "Beyefendi" çıktık yola.
Yol boyunca Kendimizi Milli Eğitim Bakanının yerine koyarak sınavlar için çözümler ürettik. Çocukları başka semtlere götürmek yerine aynı okullarında, sadece öğretmen değiştirerek sınavları yapsalar daha iyi olmaz mı?
Mesela bir çocuk sınava giriş kartını veya kimliğini unutsa aynı semtte olduğunda evine gidip dönebilir. Başka bir semtte bu mümkün görünmüyor ki bu söylediğim ihtimal ortanca kızımın sınav zamanı bizim başımıza geldi.
Allahtan evimizin anahtarı komşumda vardı eve girip giriş belgesini aldılar yarı yola kadar onlar yarı yola kadar da biz geldik. Ucu ucuna sınava yetiştik.
Bir de veliler çocuklarını okula bırakıp 2 saat sonra geri gelip alabilir. Öteki türlü okul önünde ve sokaklarda trafik sorunu yaşanıyor.
Önceki yıllarda hatırladığım kadarıyla bir uzman sınava girecek öğrencinin sarı giymesi motivasyonu açısından iyi oluyor demişti. Diğer iki kızımda olduğu gibi bu küçük kızıma da sarı giydirdik. Her şeye muhalefet eden kızım nedense buna ses çıkartmadı.
Son anda sorun çıkartıp sınava moralsiz girmek istemedi herhalde.
Öğrenci, veli ve veli yakını yüzlerce insan okulun bahçesine doluştuk. Okul müdürü kısa bir konuşmanın ardından öğrencileri içeriye aldı. Biz de okulun yakınlarında oturup çay kahve içecek bir yer aradık. O sırada geç kalmış bir kaç çocuk yüzleri heyecan ve korkudan sapsarı kesilmiş okula doğru koşuyorlardı.
İki saat bizler için kısa, sınavdaki çocuklar için sanırım meşakkatli geçti.
YGS sınavlarındaki şifre olaylarının gölgesinde biraz güvensiz, biraz da kaderimize razı sınavı bitirip evimize geldik.
Bütün çocuklara hayırlı olsun diyeceğim ama doğanın kanunu birileri kaybedecek, birileri kazanacak.
Ne diyelim.
İyi olan kazansın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder