9 Ocak 2011 Pazar

TADI DAMAĞIMIZDA



NTV'de Vedat Milor Tadı Damağımda programını yapıyor.
Bilmeyenler için onu  kısaca tanıtayım.
Galatasaray Lisesi'ni bitirdikten sonra Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi bölümünü birincilikle bitirdi.
Amerika'da Berkeley Üniversi'tesinde Sosyoloji doktorası yaptı. Dünya Bankası'nda Kemal Derviş ile birlikte çalıştığı dönemde Princeton Üniversitesi'nde bir yıl ders verdi.
Stanford Üniversitesi'nde Hukuk okuyup ilk yüzde 10'a girerek bitirdi. Bu arada şarap tadım kurslarına başladı.
Aynı Üniversitede yardımcı Profesör olarak ders verdi. Son olarak Koç Üniversitesi'nde uluslararası ilişkiler dersi verdi. Evli, bir çocuk babası. Konya'lı. Yemek ve dünya şarapları konusunda kitapları var. Milliyet'te yazıyor. (CV gibi oldu ama Vedat Milor'u tanıyın istedim.)

Bu sefer gittiği yer Kastamonu.
Ara sokaklardan birinde pastırma satan bir dükkana giriyor. İçerde iki adam var. Bir tanesi elindeki bıçakla pastırmayı zar gibi incecik keserken diğeri de ilkokulda sınıfa aniden gelen müfettişe yakalanmış çocuklar gibi yanakları al al olmuş bekliyor.
Vedat Milor da Allah için babacan müfettiş rolünü iyi oynuyor. İncecik kesilmiş pastırmayı eline aldı, yukarıya ışığa doğru kaldırdı. Sonra yavaşça ağzına götürerek hafifçe çiğnemeye başladı. Bu arada pembe yanaklı adam tam yanında gözünün içine bakıyor. Vedat Milor iyi bir şey söylediği anda hemen elini omuzuna atıp resim çektirecek ve çerçeveleyip duvarına asacak. Asacak da mahalleli ünlü gurmemizi tanır mı belli değil. Üzerinde yeşil bir kazak, spor pantolon olmayıp da takım elbiseli olsa resmi gösterip "Ankara'dan Müsteşar" diye yutturacak ama nafile. Yine de  pastırma dükkanının sahibi en azından kameralarla dolaştığına göre mühim biri diyerek tedbiri elden bırakmıyor.

Vedat Milor ağzında dolaştırdığı pastırmanın onda bıraktığı etkiyi anlatıyor.
"Bologna'da yediğim yemeklere benzeyen bir tat gibi ağzımda hoş bir aroma bıraktı. Taşköprü sarımsağından yapılan çemen bu lezzete muazzam uymuş... "
Pembe yanaklı dükkan sahibi öyle bir kafa sallıyor ki  sanki birkaç ay önce birlikte Bologna'ya gidip, kırmızı şarap eşliğinde bütün domuz jambonlarını tatmışlar ve o günleri yad ediyorlar.
Değerli gurmemiz çemeni bir anlatıyor, yanımda olsa pastırmayı bir tarafa koyup tabak tabak çemen yiyeceğim.
Ya da üzerine bu kadar methiye düzülen bir şey yiyip zayi edilir mi?
Alıp evin en güzel yerinde muhafaza edeceğim.

Gecenin bir vakti dolaptaki bütün yiyecekleri tüketme hissimi zor bastırdığım için kendimi tebrik ediyor;
"Allah iyiliğini versin Vedat Milor" diyorum.

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Yazınız sizin ne kadar ön yargılı olduğunuzu gösterir nitelikte.İnanın bana Kastamonulular Vedat Milor'un kim olduğunu biliyorlar. yanaklarının al al olmasıyla bahsettiğiniz kişinin utanıp sıkılmasından ya da heycanlanmasından değil bu durum..kendisinide tanıyorum hep öyleydi.Ünlü insanları nasıl bu kadar abartıyorsunuz hayret doğrusu ya..nedir yani?adam bu işi yıllardır yapıyor ve iyide bu işte..evine ekmek götürüyor en azından Vedat Milor'un iki dudağının arasına sıkıştırmayın lütfen her şeyi.İstanbul,Ankara'da yaşayanlar çok bilgili kültürlü değil mi?Kastamonu'ya bir gelin derim ben.Kameralarla gelen o mühim insanları tanıyan ya da tanımayan olarak sınıflandırmanız ve aklınızca mizah yapmaya çalışmanız çok acınası.

selma dedi ki...

saygıdeğer okurum,
keşke yazdığım yazıyı bir mizah yazısı olarak yazdığımı ve kastamonu halkı hakkında "asla" rencide edecek bir şey yazmayacağımı, aslında hiç kimseyi rencide edecek yazı yazmayacağımı bilseydiniz.
Sapanca'lı biri olarak zaman zaman sapanca hakkında da yazılar yazdığım oluyor. İnanın hiç bir tepki almadım.
Kaldı ki bu yazıya biri kırılacaksa Vedat Milor hayranları kırılmalı.Onun uslubuna vurgu yapmışım.
Yine de yazdığım yazı algıladığınız gibi görünüyorsa en içten üzüntülerimi sunarım.
Saygılarımla.