3 Ocak 2011 Pazartesi

ANGUT


Ölen eşinin yanında kendisi de ölene kadar bekleyen birini tanıyormusunuz?
"Bunu yapsa yapsa bir Angut yapar" diyorsanız haklısınız.
Eskişehir Porsuk çayında eşi ölen Angut kuşu  diğer ördek ve kuşlar ile bütün ilişkisini keserek 2 yıldır yas tutuyormuş. Eşi kaybolan angut kuşları başka kuşlarla ilişkisini keser, eşi yanında öldüyse kendisi de ölene dek onun başucundan ayrılmaz öylece bakarmış eşine.
Ördekgiller familyasından olan bu duygusal kuş  İnişe geçtiği zamanlarda rüzgarı arkasına aldığı için sağlıklı bir iniş yapamaz yuvarlanırmış.
Halk arasında kaba tabirle hakaret için söylenen "Angut" aslında duygusal, nazik, biraz da sarsak hayvanlarmış.
Şimdi angut gibi bir eşiniz, sevgiliniz olmasını ister miydiniz tekrar düşünün?

Angut kelimesini  bir süre önce Emekli General Osman Pamukoğlu'nun son kitabının ismi olarak görmüş, bir anlam verememiştim.  şimdi anlıyorum ki, Pamukoğlu sadakatiyle ünlü bir kuşta anlatmak istemiş yazacaklarını.
Siz siz olun yüzünüze öyle bön bön bakan birini gördüğünüzde "Angut" demeyin. Bakana değilse de angut kuşuna hakaret etmiş olursunuz.

2 yorum:

lalin.askin dedi ki...

Angut 'un sadakat timsali bir kuş cinsi olduğunu bilmeyen "ANGUT" lara hitaben "Angut Efsanesi" ni paylaşmak istedim:

Beyşehir’in kıyı köylerinin birinde yaşlı bir balıkçı varmış. Kendi yaptığı kayıkla kış demez, yaz demez gölde balığa çıkar geçimini bu yoldan sağlarmış.

Yaşlı balıkçı, bir gün avcıların yaraladığı bir angut kuşuna rastlamış. Bakmış ki, kuşcağız ağır yaralı ve ölecek; onu yakalayarak yarasını sarmış ve iyileştirmiş. O günden sonra balıkçı ile angut kuşu dost olmuşlar. Öylesine dost olmuşlar ki, Balıkçı gölde avlanırken kuş gelip balıkçının omzuna konarmış.

Soğuk ve fırtınalı bir kış günü Balıkçı yine ava çıkmış. Ancak dalgalar bir süre sonra öylesine azmış ki, köhne (eskimiş, aşınmış) kayığı parçalanıp batmış. Balıkçı yüzerek kendini bir adaya zor atmış. Bir süre sonra kar da yağmaya başlamış. Yaşlı Balıkçı, sığındığı Taş kovuğunda, ıslak elbiseleri ile neredeyse donacakmış.

O sırada dostu olan angut kuşunun yanındaki bir ağacın dalında tüneyerek, acılı gözlerle kendine baktığını ve cıvıldadığını görmüş. İhtiyar kuşa balıkçılardan yardım getirmesini söylemiş.

Bunun üzerine kuş, yardım getirmek üzere uçup gitmiş. Diğer balıkçılar, kıyıda bir avcı kulübesinde oturmuşlar, yaktıkları ateşte ısınıp, sohbet ediyorlarmış. Uçarak içeri giren kuş önce çırpına çırpına dolanmış ve sonra yanan ateşli bir dal parçasını gagasına alarak uçup gitmiş.

Aldığı ateşi götürüp yaşlı balıkçının önünde bırakmış. Balıkçı hemen tutuşturduğu dal parçaları ile ısınıp donmaktan kurtulmuş.

Ölümden dönen balıkçı dua etmiş. Demiş ki; “ Her kim angut kuşuna tüfek atarsa tüfeği parçalansın.”

Duası kabul olası imiş. Bu yüzden avcılar, angut kuşuna tüfek atamazlar, atarlarsa tüfeklerinin parçalanmasından korkarlarmış.

Başka bir efsaneye göre; Angut, kaynanasının geçimsizliğine dayanamayıp kuş olan gelindir.

Sevgiyle kalın...

selma dedi ki...

Paylaşımın için teşekkürler şölen. Ellerine sağlık.