İzleyip izlememek konusunda kararsızdım. Antalya Film Festivalinde 5 ödül aldığını duyunca iyice iştahım kaçmıştı. Henüz gösterime girmemiş bir filmin bir kaç Jüri karşısında ödül alması anlamsız geliyor bana. En güzel ödül izleyicinin salonları doldurarak karar verdiği ödül olmalı diye düşünürüm. Oldum olası ödüllü filmlere karşı antipatim olduğu için isteksiz olsam da, büyük kızım ısrar edince birlikte izleyelim dedik. Film ilk başlarda anlaşılmaz gibi geldiyse de sonraları içine aldı bizi. Sonlara doğru aşk filmlerinde birbirine kavuşmasını arzu ettiğimiz kahramanlar gibi mutlu son bekledim. Ama konu zaten belliydi. Film, Türkiye'de namus cinayetine kurban giden ilk gey erkeğin hikayesini anlatıyor.
Kültür bakanlığı filmi desteklemek istememiş. Hollanda Konsolosluğu İnsan hakları Fonunun katkıları olmuş.
Filmde Alman fotoğraf sanatçısı Danny'e aşık olan Türk genci Ahmet'in Gey olduğunu ailesine söyleyememesi, annesinin oğlundaki değişikliği çocukluğundan beri fark ettiği halde bu durumu bir türlü kabul etmemesi yönünde devam ediyor. Filmdeki bir sahnede kendi kendime konuştuğumu fark ettim.
Danny ailesinin kendi durumundan haberdar olduğunu ve bunu sorun etmediklerinden bahsedip Ahmet'e şöyle diyor; "Ailene durumu açıkla, sana anlayış göstereceklerdir. Ailen mutlaka seni seviyordur." dedi. O sırada ağzımdan şu cümleler çıktı;
"Söyle , söyle de başına neler geliyor gör."
Henüz izlemediyseniz izlemenizi tavsiye edeceğim vizdanı sızlatacak bir film Zenne.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder