9 Kasım 2010 Salı

YE DUA ET SEV


Sinemalarda gösterime girmeden kitabı geldi ülkemize.
Elizabeth Gilbert'in kendi hayatını yazdığı roman Amerika'da çok satınca filmini yapmaya karar vermişler ve sinemanın en güzel gülen kadınlarından julia Roberts başrolü üstlenmiş.
Bir yazar kendini anlatan kitap yazmış, çok satılmış, filmi çekilmiş.
Filmle ilgili bütün yorumlarda aynı terim kullanılmış "İçsel yolculuk"
"Yazar kitabında ve filmde kendi içsel yolculuğunu anlatıyor."
Mutlu bir evliliği, onu seven kocası varken birdenbire bunalıyor. Kocasından ayrılıp kendinden yaşça çok küçük bir tiyatro oyuncusu ile birlikte oluyor. Sonra ne oluyorsa onu da bırakıp önce İtalya'da yiyip içip sonra da Hindistan ve Bali'de meditasyon yapıyor. Bu arada İtalya'da ve Bali'de tekrar birilerine aşık oluyor.
 Bizim buralarda bu içsel yolculuğun adı başka bir şeydir ama dillendirmeyeceğim. Okuyanın yorumuna bırakıyorum.

"Sertaç ben içsel yolculuğumu tamamlayamadım o yüzden seni bırakıp önce İtalya'da makarna pizza yiyip şişmanlayacağım, sonra da Bali'ye gidip ruhumu temizleyeceğim"
"Sen çok sıkıldın galiba Neriman en iyisi mutfağa doğru kısa bir içsel yolculuk yaparak yemek getirmekle başla, sıkıntın geçmezse annenlere gideriz."
Aha işte bizim anlayacağımız türden bir hayat.

Filmin İtalya sahneleri çok güzeldi. Bir hafta kaldığımız İtalya'da koştur koştur dolaşmaktan bu güzellikleri fark etmemişim bile. 
Yaşlanmadan tekrar İtalya'ya gitmek isterim. 
Ama bu sefer Roma'da aşk çeşmesine para atmak istemem. Belki bir çılgınlık yapıp gece vakti  kenarında bir kadeh şarap içmek isterim. İspanyol merdivenlerinde oturup hangi mağazaya gidelim diye düşünmektense merdivenlerin arka sokağındaki sokak ressamlarından salonumdaki Eyfel kulesi manzaralı resmin yanına koymak için bir resim alırım. 110 open otobüslerine biner bütün şehri bir güzel dolaşırım. Eskiden Pagan tapınağı olup hristiyan kilisesine dönüştürülen Panteonu ziyaret ederim. Rehberlerin değil kendimin keşfettiği ara sokaklardaki bir italyan restoranında Pizza veya spagetti yerim. Ne de olsa İtaya yeme içme yeri.
..
Ben bu hayalleri kurarken Elizabeth'e arkadaşı şöyle diyordu;
"Aşka tekrar inan."
Yuh!
Daha ne diyebilirim...


Hiç yorum yok: