29 Temmuz 2010 Perşembe

DOĞAN GÖRÜNÜMLÜ ŞAHİN


Bizim nesilin mizah severleri Gırgır ve Fırt dergisini iyi bilir.
Orada Zihni Sinir adında bir mucit vardı. Öyle garip icatlar yapardı ki " Hadi canım sende" derdiniz. Zihni Sinir denilen namı değer gözlüklü komik bir çizgi kahramandı.
Sonraki yıllarda çetrefilli buluşlar yapan yurdum insanına Zihni Sinir demeye başladık.
Bizim insanımız Şahin görünümlü Doğan, Mercedes görünümlü Serçe yapmaya pek meraklıdır.
Mercedeslerin  önlerindeki yıldız armalarını  itinayla söküp, kendi doğan, şahin, kartal gibi kuş isimleri takılan arabalara yerleştirirlerdi. Bu uygulamadan en çok da Almancılar zarar görürdü. Çünkü Almancıların haricindeki mercedes sahiplerinin zaten bir garajı vardı.

Artık bu uygulama yapılmıyor sanırım derken gazetede okuduğum haber   "Aşmışız." dedirtti. Adam Fiat marka 10 yıllık arabasının üzerini keserek üstü açık araba yapmış, bunu da kanarya sarısına  boyamış. " Herkes arabama bakıyor." diyor.
 Bakarlar tabi.
Biz Ferrari ye çok benzin yakıyor diye tüp takıp hava atan  bir milletiz. Allahtan ferrari şirketi durumu öğrenip dehşete düşmüş. Parasını geri verip şahıstan arabayı almış, İtibarlarını düzeltmişler.
Aslında dünyanın her yerinde araçlar modifiye yapılır. Bazıları inanılmaz güzel olur. Discovery kanalda böyle bir program var. Vücutları dövmeli bip sesinden anlaşıldığına göre bolca küfürlü konuşan iri yarı adamlar, hurda bir arabayı alıp aslına sadık kalarak harikalar yaratıyorlar.
Arabanın markası ne ise o markanın özelliklerine dokunmadan yapıyorlar bu işi. Bizim modifiye anlayışımız arabayı mutant yapmak. Yani ne olduğu belli olmayacak garip bir yaratık.
Öğrendiğime göre bazı uyanıklar arabaların yolu daha iyi kavrayabilmesi için bagajına beton döküyorlarmış.
Bu arabaların aerodinamik aksanını yapmak için uzun saatler, haftalar, aylar geçiren mühendislerden daha iyi anlıyor bizim sanayideki recep usta.

Geçen yıl arabamda çıkan bir arızadan dolayı sözde ucuz olacak diye, servise değil de Karadenizli tanıdık bir ustaya arabamı emanet ettim.
Araba bana servisten daha pahalıya mal oldu. Parçalar garanti kapsamında değildi.
Arabayı tamirden aldığım gün trafiğin çok yoğun olduğu dört yol ağzında kaldım. Bir saat trafiği allak bullak ettim. Arabadaki arızadan dolayı yolun ortasında kaldığımı bilmeyen sürücüler kadın şoförler hakkında bir sürü yorumda bulundular.
Bazıları işi daha da ileriye götürüp; "Bu arabayı sana alanda kabahat." diye seslendi.
Sonunda bizim Karadenizli usta çırağıyla geldi. Arabanın orasına burasına şöyle bir baktı ve yanındaki gence aynen şöyle dedi;  
- Ula Necati bunun deneme sürüşünü yapmişmiydun?

1 yorum:

Adsız dedi ki...

annit itiraf etmem gerekir ki, küçükken ben de hep bi mercedes yıldızım olsun isterdim. mahalledeki mercedesleri uzaktan keserdim hep biri görmeden koparabilir miyim diye. tabi benim bahsettiğim 6-7 yaşlarım falan, bir arabam olsun da ona takarım gibi bir derdim yoktu, odamda saklar oynarım diye planlıyordum. küçük çocuk kafası garip çalışıyo tabi de koca koca adamların bunu yapması gerçekten ilginç. çılgın türkler dedikleri bu olsa gerek :)