Ne zaman biraz neşelenmek istesem gazetelerin ya üçüncü sayfalarına, ya da İstanbul eklerine bakarım.
Hiç şaşmaz mutlaka abuk bir haber bulunur çünkü.
Eskiden üçüncü sayfalar karısını doğradı, baldızını yaraladı, köprüden atladı, gibi haberlerle doluydu. Herhalde gazeteler ortak bir karar aldılar. Köprüden atlama haberi hemen hiç yok. Cinnet geçiren koca veya kadın haberi de çok az.
Bunun nedeni ülkemizin İsveç kadar refah olduğu değil tabi. Sadece gazeteler cinneti, cinayeti o kadar yazdılar ki, artık pek bir ehemmiyeti kalmadı.
Daha iyi niyetle düşünürsek. Gazete Yayın Yönetmenleri; Bu haberler olmadan da insanlar zaten patlama noktasındalar. Biz de bulandırmayalım diye düşünüyor olabilirler.
Marmaray projesini hepimiz biliyoruz. İstanbul Boğazında denizin altından geçen tren yolu.
2002 yılında New York havaalanından şehir merkezine giderken Hudson nehri altında, New jersey ve New York City'i birbirine bağlayan Hollanda Tünelinden geçmiştik.
Aynı gün uçakta, konusu Hollanda tünelinde geçen bir film izlediğimiz için ödüm patlamıştı.Tünelde yangın çıkıyor ve her su doluyordu.
Bir düşünün; Üstünüzde kocaman bir nehir var ve siz altında bir tünelde gidiyorsunuz.
2004 yılında Londra'dan Paris'e gitmek için Manş denizinin altından Eurostar denilen trenlerle yaklaşık 20 dakikada geçtik. Amerika'daki deneyimin aksine burada otobüs değil de trenle gittiğimiz için üzerimizdeki denizi sanki hissetmedik. Manş'da boğulan insanların anlatıldığı bir film de izlememiştik allahtan.
National Geograpic kanalın anlattığına göre 60 metre ile dünyanın en derin batırma projesi olan Marmaray, Avrupa ve Asya yakasını istanbul boğazı altında birleştiren tren hattıymış.
Alman, Japon ve Türklerin ortak projesi 2004 yılında başlanmış ve 2012 yılında bitmesi planlanıyormuş.
Almanların garanticiliği, japonların disiplini bir araya gelince sanırım güzel bir sonuç ortaya çıkacak..
Çıkacak da...
Yazının başında gazetede okuduğun ilan japonları da Almanları da dehşete düşürmüştür eminim.
Marmaray'ın Üsküdar şantiyesine 6 kamyonla gelen hırsızlar, güvenlik görevlisinin de yardımı ile düzenledikleri sahte evrakla 2 milyon dolar değerinde malzeme çalmışlar.
87 ton inşaat malzemesini sabaha kadar kamyonlara yükleyen zanlılar,. malzemeleri 45 bin liraya bir hurdacıya satmışlar.
Ertesi gün durumu fark eden yetkililer polise haber vermiş. Yapılan aramalarda güvenlik görevlisi hariç bütün zanlılar yakalanmış. Hurdacıdan malzemeler geri alınmış.
Almanlar yıllardır ülkelerinde yaşayan Türklerin, buz kalıbından jetonlar yapıp sigara makinelerinden sigara çalmalarına aşılık olduklarından fazla etkilenmeseler de, o sakin Japon'ların şaşkınlıktan psikolojilerinin bozulabileceğini düşünüyorum.
Yakın bir zamanda üçüncü sayfada" Harakiri" yapan bir Japon duyarsanız nedeni bir düşünün?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder