Rahmetli halam geldi birden aklıma. Uzun yıllar polis eşi olarak farklı şehirlerde yaşadığı halde Sapanca'nın sevimli laz şivesini bırakmadan konuşurdu. Çok kullandığı bir söz vardı; "Anlamadun ki şimdi"
Ne demiş ozan; "Beni anlamadın ona yanarım."
Hepimiz bir anlaşılamama derdi içine girmişiz ki sormayın.
"Anlatabildim mi?"
"Anlatamadım galiba?"
"Anlamadın gitti." diye sitem ederiz.
En karmaşık düşüncelerin sahibidir insanoğlu.
Adam karısını aldatır. Kadın suçüstü yapar. Adam pes etmek yerine anlaşılma derdine düşer;
"Yaptım; Yaptım ama sor bakalım neden yaptım?"
Ergen
gençler yakınır; "Ailem beni hiç anlamıyor. Oysa Orson Welles'in
şarkısında dediği gibi;" I know what is to be young." Yani,büyükler genç
olmanın ne demek olduğunu bilir, kendisi yaşlılığı tatmamıştır henüz.
Baba yakınır kahvedeki arkadaşlarına; "Ne şartlarda çalıştığımı ve para kazandığımı kimse anlamıyor."
Kadının anlaşılmamakta ki derdi her ölümlüden daha fazladır.
"Kocamın beni anladığı gün dişimi kıracağım."
"Çocukları onlar için yaptığım fedakarlığı anlamıyor."
"Patronum beni anlamıyor."
"Kimse beni anlamıyor."
Kamyonun arkasında bir yazı;
"Beni bir tek sen anladın; Sen de yanlış anladın."
..
Temel arkadaşı İdris ile buluşmuş.
-Ula idris yolda gelirken bir adam bana çok sempatiksin dedi.
- E.. sen ne yaptun?
- Ne dediğuni anlamaduğum için her ihtimale karşi vurdum oni.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder