Panik halinde gözlüğümü arıyorum.
Biraz önce sehpanın üzerine koymuştum eminim.
Ama yok..
Masanın üzerine, çantamın içine, ceplerime, aklıma gelen gelmeyen her yere bakıyorum. Eğilip kanepenin altına doğru bakarken "Pat" diye düşüyor kafamdan. Güneş gözlüğü gibi başıma koymuş unutmuşum iyi mi?
Nasıl seviniyorum bilemezsiniz. Sonra ailede bunama var mıydı diye düşünmeden edemiyorum.
Bazı arkadaşlarımın önerdiği gibi ucuna zincir bağlayıp boynuma asmak istemiyorum.
İlkokulda okuduğum yıllarda annem ortası delik, yuvarlak, genelde yeşil renkteki silgilerimizi ipe geçirip boynumuza bağlardı. Daha evden çıkmadan boynumdan çıkartır cebime koyardım. Büyük ihtimalle kaybolurdu. Ağabeyimin okulla dersle pek ilgisi olmadığından kendi silgisini bana verirdi. Bu sefer annemden azarı işitirdi.
İlkokulda okuduğum yıllarda annem ortası delik, yuvarlak, genelde yeşil renkteki silgilerimizi ipe geçirip boynumuza bağlardı. Daha evden çıkmadan boynumdan çıkartır cebime koyardım. Büyük ihtimalle kaybolurdu. Ağabeyimin okulla dersle pek ilgisi olmadığından kendi silgisini bana verirdi. Bu sefer annemden azarı işitirdi.
Direniyorum, gözlüğümü zincirle boynuma asmayacağım.
İki kızım da küçük yaşlarından beri gözlük taktıkları için hayatımızın içinde olan bir nesnedir gözlük. İkisinin de 3-4 yaşından sonra renkli renkli gözlüklerle çekilmiş resimleri var.
Şimdi pazarlarda bile satılan gözlükler eskiden çok az bulunan şeylerdi. Öyle "Ha" denince alınmazdı.
Geçtiğimiz günlerde "Beyefendi" için okuma gözlüğü almaya gözlükçüye gittik. O kadar şirin, hafif gözlükler var ki gözde varlığı belli bile olmuyor. Yaşlı değil sevimli görünüyorsunuz.
Gözlük ilk kez 12. Yüzyılın başında cam işlemeciliğinin atası sayılan Venedik'te ortaya çıkmış.
İlk başlarda elle tutulan modelleri kullanılsa da 1700 yıllarında şimdiki şekline en yakın olanı kullanılmaya başlamış.
İlk yapılan mercekler dışbükey, yani yakını görmek için tasarlanmış.
Uzağı görmek için tasarlanan içbükey camların ortaya çıkması için tam 100 yıl geçmesi gerekmiş.
İlk gözlükçü dükkanı 1783 yılında Philadelpia'da açılmış. Dükkanda bir sepetin içinde duran gözlükleri deneyenler kendilerine uygun olanı alıyorlarmış.
İlk güneş gözlüğünü de 1430 yıllarında sanılanın aksine Avrupalılar değil Çinliler bulmuş. Çinliler, İtalya'dan getirilen numaralı gözlükleri güneşten korunmak için değil mahkemelerde gözlerinin ifadesi anlaşılmasın diye isle karartarak kullanmaya başlamışlar.
14. yüzyılda İtalyanlar belki de benzerliğinden dolayı gözlük camlarına "Mercimek" anlamına gelen "Lentis" ismi vermişler.
Bu bilgiyi yazımı hazırlarken araştırmalarım sırasında buldum ve hayret ettim.
Ortanca kızım 3 yaşından bu yana gözlük kullanıyor. Numaralar 2.5 ile başladı. Şu anda 7 numara.
Ortanca kızımın ailemizdeki adı "Mercimek"
Biz ismini ona gözlüğünden dolayı değil zayıflığından ve sarıya çalan saçlarından dolayı takmıştık. Aynı zamanda bilmeden gözlüğüne de atıf yapmamız ilginç bir tesadüf olmuş.
1 yorum:
bana gözlük arayışımızı hatırlattı bu yazı:))))) t.k
Yorum Gönder