7 Eylül 2014 Pazar

İZ


İnsan gerçekten hayret ediyor. 
Yok canım! Eski Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül'ün sözlerini taklit etmiyorum. Bu benim düşüncem.
Televizyonla temasım genellikle İZ TV izlemek üzerine oluyor. Bu sabah İZ'de  Bennu Yıldırımlar ve Eylem Yıldız "Lavanta Kokulu Festival" isimli bir programda Fransa'ya sanatsal bir yolculuk yapmışlar. 
Yukarıda yazdığım isimleri birden tanımayabilirsiniz diye hatırlatayım: Eylem Yıldız "Asmalı Konak" dizisinde yanaşmanın oğluna aşık olan evin liseli kızı. Aynı zamanda konservatuvar okumuş, ödül almış bir tiyatrocu. 
Bennu Yıldırımlar "Yaprak Dökümü" dizisinde Fikret rolüyle, "Umutsuz Ev Kadınları" dizisinde  Nermin rolüyle tanıdığımız ve pek çok ödül almış tiyatro oyuncusu. 

Bu iki sanatçı "Lavanta Kokulu Festival" programında 1990 yılında Pierre Cardin tarafından satın alınarak restore edilen Fransa'nın güneyindeki Lacoste şatosunu geziyorlar. 
Buraya gelirken mutlaka araştırma yapmışlardır fakat Şatonun ilk sahibi olan ve "Sadizm" sözcüğüne kaynak olduğu söylenen Marqiuis de Sade ve onun yaşadığı  dönem hakkında öyle bir sohbet ediyorlar ki hayret ve hayranlıkla dinlememek elde değil.

Yine aynı programın başka bir bölümünde Ahmet Mümtaz Taylan, "Farklı Rotalar Kuşağında" Brezilya ve Arjantin'i geziyordu. Akıcı bir İspanyolca, müthiş bir bilgi donanımı, tarih bilgisi ve en önemlisi de bunları bir sohbet havasında anlatımı programı zevkle izlememe neden olmuştu. 
Ahmet Mümtaz Taylan için küçük bir hatırlatma yapayım.  Leyla İle Mecnun dizisinde İskender rolüyle hatırlıyoruz, Kelebeğin rüyası, Bir Zamanlar Anadolu, İnşat gibi ödül almış filmlerdeki rolleri arasında magazinsel olsun diye oyuncu Ayça İnci'nin eşi olup şu sıralar boşanmış olan tiyatrocu diyebiliriz. 

"Sanatçı" unvanını hak eden insanların anlatımıyla bir şeyler izliyorsanız insanın ufku sadece anlatılan konuya değil adeta bir dünyaya açılıyor.
Ee! Doğal olarak izlerken insan hayret etmeden duramıyor.

Hiç yorum yok: