Normalde bahar geldiğinde insanlarda bir hafifleme, kuşlar, börtü böcekler, ne güzel bir hava var, koşalım, coşalım gibi duygular yaşanırken bizim evin ahalisi toptan psikopata bağladı iyi mi?
Bir
kaç gündür migren atakları yaşıyorum. Evden dışarıya çıkmak
istemiyorum. Kafamı çevirdiğim her yer tozlu ve pismiş gibi geliyor.
Bu suratsız halimi gören Beyefendi de inceden lafı geçiriyor. "Gülünce güzel oluyorsun."
Yani bu sözün Türkçe meali "suratsız halin hiç çekilmiyor."
Ortanca
kızım hafta sonu gireceği YGS sınavının stresi ile bir bakıyorsun asabi halller içinde, bir bakıyorsun bale yapıyor, şarkı söylüyor. " Kaybettik çocuğu" diye düşünürken normal
hallerine dönüyor.
Küçük kızım zaten ergen, onun için baharın bir anlamı yok. Ona her mevsim bahar.
Evdeki tek aklı başında olan büyük kızım da suratlı suratlı evin içinde gezmez mi? "Eyvah ki ne eyvah!"
Sana
ne oldu demeye kalmadan bunaldığını herkesin kahrını kendisinin
çektiğini, biraz da onun kahrını çekmemiz gerektiğini söylüyor.
Ailemizde her şey yerli yerindeyken birdenbire gelen bu duygu boşalmasının tek müsebbibi bahar diye düşünüyorum.
Bahar
yorgunluğu yaşıyoruz diyeceğim ama korkuyorum, bahar 3 ay ve birinci
ay henüz bitmek üzere. Bu nasıl yorgunluktur. Üçüncü ayın sonunda
öldürür bizi.
Uzmanlar
güneş ışığının insanın ruhsal ve fiziksel enerjisini arttırdığını
söylüyor fakat bizde neden tersi oldu anlamadım.
Sonra bir yerde okuduğum yazıya göre İlkbaharda havadaki elektrik yükünün artmasının insanları olumsuz etkilediğini söylüyor. Demek ki bizim elektrikler kısa devre yapmış anlaşılan. Bu dönemde havada pozitif iyonların artması insana zindelik verirken, negatif iyonların artması da yorgunluğa, halsizliğe ve gerginliğe neden oluyormuş.
Sonra bir yerde okuduğum yazıya göre İlkbaharda havadaki elektrik yükünün artmasının insanları olumsuz etkilediğini söylüyor. Demek ki bizim elektrikler kısa devre yapmış anlaşılan. Bu dönemde havada pozitif iyonların artması insana zindelik verirken, negatif iyonların artması da yorgunluğa, halsizliğe ve gerginliğe neden oluyormuş.
Negatif iyonlarım artmış olmalı ki her sabah arabanın kapısından elime elektrik çarpıyor. Bir gün elim arabanın kapısında saçlarım dikelmiş olarak öğlece kalacağım mazallah.
İsveç'te
yapılan bir araştırmaya göre İlkbaharda erkeklerde depresyon,
kadınlarda aşırı sinirlilik ve psikolojik rahatsızlıklar artmaktaymış.
Bu araştırma İsveç'te olduğuna göre belirtileri tersinden düşünmek
lazım. Bizim erkeklerde pek depresyon olmaz. Onlar doğrudan işi aşırı
sinirlenmeye bağlarlar. Kadınlar da depresyona girme eğilimindedirler.
Bu
yazıyı yazarken cam kenarında oturuyorum. Dışarıdan gelen güneş ışığı
bilgisayarımın ekranına geliyor. Ekranda binlerce minicik toz gözüme
çarpıyor.
İsveç
kadınları gibi sinirlensem bilgisayarı fırlatmam gerekecek, Eh ne
yapalım! Bu durumda depresyonda olmak daha mantıklı değil mi?
3 yorum:
keyifle okudum yazınızı her zamanki gibi :))
ama yaşananlar o kadar aynı ki, baharı seven biri olarak itiraf edemiyorum yaşadıklarımı...
bende de elime ne geçerse -uzun süredir kullanılmayan, yada yıllardır kullanılmayı bekleyen şeyler- atıyorum ama annemle ablam kapının önüne koyduklarımı geri alıyo
N'olcak sonumuz bilmiyorum
Annem sorsak bu soruyu şöyle bir cevap verirdi; Ay! bayılıcem şimdi:)
Ne güzel bir görüntü :)
Yorum Gönder