Küçük kızımın okuluna gittim. Sınıfının nerede olduğunu bilmiyorum.
Girişte temizlikle ilgilenen bir kadın ve nöbetçi öğrenci duruyor. Ben çocuğa yönelecekken kadın yanıma yaklaşıyor.
Ben de 9.
sınıfların hangi katta olduğunu soruyorum. Kadın 2. katta diye cevap
veriyor. Tam merdivenlere gideceğim sırada nöbetçi öğrenci yanıma
gelerek 3. katta olduğunu söylüyor. Öğrenci, kadına dönerek " 9. sınıf 3. katta."
deyince kadın hemen savunmaya geçerek ; "Ama bana 9. değil 10. sınıfı
sordu." demez mi?
Ben şaşkınlıkla tenis maçı izler gibi bir kadına
bir çocuğa bakarken çocuk; "9. sınıf dediğini ben de duydum." deyince
kadın üste çıkarak; "Eee, ben de 9. sınıf dedim zaten." dedi.
Alt
tarafı sınıf tarif etmek için bu kadar yalan konuşma gereği duyan bir
kadının kendisi için önemli sayılacak konularda neler yapabileceğini
düşünmeden edemedim.
Bir tanıdığım sosyal paylaşım sitesindeki
sayfasında okul bilgilerine "Anadolu üniversitesinden mezun" diye
yazmış. Bildiğim kadarıyla Liseden mezun bile değil. Kimi neden
kandırıyor, aslında kandırdığı kendisi değil mi?
İnternet
üzerinden Scrabble oynuyorum, hem zihnimi boşaltmak, hem de hafızamı
tazelemek açısından çok faydalı buluyorum. Oyunun maddi bir kazancı yok,
karşındaki kişinin kadın mı erkek mi olduğunu, yaşının kaç olduğunu
bilmiyorsun. Sadece oynuyor ve puan topluyorsun. Bu puanların çokluğu
azlığı da önemli değil. Kimse madalya takmıyor yani. Ama son zamanlarda
yenileceğini anlayan bazı dengesiz tipler oyundan çalıp puanlarını
düşürmüyorlar. Kimi neden kandırıyorlar?
Pazarda dolaşırken çorap tezgahının arkasında üç adam sohbet ediyor.
"Amerika'da
üç çeşit ingilizce konuşuluyor. Halkın konuştuğu ingilizce, Zencilerin
konuştuğu ingilizce, Kraliyet ingilizcesi." şaka mı yapıyor diye yüzüne
bakıyorum ama gayet ciddi. Bu konuşmayı yaparken kullandığı Türkçe
nerenin Türkçesi acaba? Bu anlattıklarıyla yanındakileri mi yoksa
kendini mi kandırıyor?
otoparkta dairemizin numarasının yazıldığı yerimize ısrarla beyaz bir Jip park ediyor. Sonunda kim olduğunu buldum. Burasının benim yerim olduğunu, misafirler için binanın arkasında otopark olduğunu söyledim.
"Kusura bakmayın ablama geliyorum da!" dedi kadın. Ablasına gelmesinden dolayı neden kusura bakacaktım da yerime park ettiği için kusura bakmayacaktım anlamadım. Böyle saçma sapan düşünürken gözümün içine baka baka arabayı yerinde bırakıp içeriye girerken;
"Ne oluyor, almıyor musunuz arabayı?" dedim.
"Almam mı lazım" gibilerden yüzüme baktı. Karşımdaki insanın en azından evli barklı bir kadın gibi olmadığını anladığımdan bir çocuğa konuşur gibi tane tane benim yerime park etmemesini rica ettim.
"Tamam bir daha park etmem yerinize." dedi.
İki gün sonra kızımı okula bırakıp döndüğümde arabayı çekeceğim ki yine aynı beyaz bir jip yerime park etmiş.
Sabahın 9'unda iki günde bir ablasına gelen, ısrarla yerime park eden bu kadın acaba beni mi kandırdı, yoksa kendini mi?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder